İran - İsrail Savaşı; füze, İHA / SİHA’ların savaş uçakları üstünlüğünü dengeleyebileceği tezlerini çürütmüştür.  Hindistan - Pakistan Çatışması; nükleer silaha sahip ve teknolojik olarak hava üstünlüğüne sahip ülkelerin caydırıcılığını koruduğunu kanıtlamıştır. Pakistan Hava Kuvvetleri ÇHC yapımı savaş uçakları ile Hindistan’ın Fransa yapımı RAFAEL savaş uçaklarını etkisiz hale getirebileceğini göstermiştir. Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’da hava üstünlüğü kuramaması Ukrayna’nın AB - İngiltere yanısıra ÇHC - Rusya Federasyonu bloğuna göre daha üstün teknolojiye sahip olduğuna işaret etmektedir. Ukrayna ve İran’da savaşın ilk aşamasında Elon MUSK’ın STARLINK uyduları üzerinden sağlanan anlık istihbarat savaşın dengelerini değiştirmiştir. ABD Başkanı Donald TRUMP; İsrail - İran savaşının yanısıra Rusya Federasyonu - Ukrayna Savaşının bir süre daha devam etmesi gerektiğini beyan etmiştir. RAND CORPORATION; Polonya Kara Kuvvetlerinin Rusya Federasyonu’na karşı güçlendirilmesinin faydalarını analiz etmiştir. “… Polonya Kara Kuvvetlerinin tank envanteri, çeşitlilik gösteren ve son dönemde önemli değişiklikler geçiren bir yapıya sahiptir. Geçmişten gelen Sovyet/Rus menşeli tankların yerini, Batı menşeli modern tanklar almaya başlamıştır. Polonya Kara Kuvvetlerinin Sahip Olduğu Tanklar (Temin Edildikleri Ülkeler): Polonya'nın mevcut ve gelecekteki tank envanteri başlıca şu kaynaklardan oluşmaktadır: 1. Almanya:     * Leopard 2A4 / 2A5: Almanya'dan temin edilmişlerdir. Bunlar Polonya ordusunun en modern ana muharebe tanklarından bazılarıdır. Ukrayna'ya destek kapsamında bazı Leopard 2 tanklarını devretmiş olsalar da, önemli sayıda Leopard 2 varyantı envanterlerinde kalmıştır. 2. ABD (Amerika Birleşik Devletleri):     * M1A2 Abrams SEPv3: Polonya, ABD'den büyük miktarda M1A2 Abrams tankı satın alma anlaşmaları yapmıştır. Bu tanklar, Polonya'nın gelecekteki zırhlı gücünün bel kemiğini oluşturması planlanmaktadır. İlk teslimatlar başlamış veya yakın zamanda başlaması beklenmektedir. 3. Güney Kore:     * K2 Black Panther: Polonya, Güney Kore'den K2 Black Panther tankları satın alma anlaşması imzalamıştır. Bu tanklar da envanterlerini güçlendirecek ve daha modern bir yapıya kavuşturacaktır. K2'lerin bazıları doğrudan Güney Kore'den teslim edilecek, bazıları ise Polonya'da lisans altında üretilecektir. 4. Sovyetler Birliği / Rusya Federasyonu (Eski Envanter):     * PT-91 Twardy: Polonya'nın kendi modernizasyonundan geçmiş T-72 varyantıdır. Sovyetler Birliği döneminden kalma T-72 tankları temel alınarak üretilmiştir.     * T-72 / T-72M1: Sovyetler Birliği döneminden kalma tanklardır. Ukrayna'ya önemli sayıda T-72 tankı hibe edilmiş olsa da, bazıları hala envanterlerinde bulunmaktadır veya modernizasyon projelerinde kullanılmaktadır. Olası Bir Tank Savaşında Polonya'nın Rusya Federasyonu'na Karşı Kazanma Olasılığı (Rakamsal Değerlendirme): Uyarı: Askeri çatışmalar son derece karmaşık olup, "kazanma olasılığı" gibi rakamsal değerler vermek, sahadaki gerçekliği yansıtmaz ve büyük ölçüde varsayımlara dayanır. Bir savaşın sonucu sadece tank sayısına veya kalitesine bağlı değildir; aşağıdaki faktörler de belirleyicidir: * Askeri Doktrin ve Taktikler: Tankların nasıl kullanıldığı, topçu, hava desteği ve piyade ile entegrasyonu. * Mürettebat Eğitimi ve Morali: Modern tankların potansiyeli, iyi eğitimli ve motivasyonlu mürettebat olmadan kullanılamaz. * Lojistik ve Bakım: Savaşın sürdürülebilirliği için mühimmat, yakıt ve yedek parça tedariki kritik öneme sahiptir. * Hava Desteği ve Hava Savunması: Hava üstünlüğü, tankları hava saldırılarına karşı savunmasız bırakabilir veya kendi saldırılarını destekleyebilir. * Elektronik Harp ve Siber Savaş: Komuta-kontrol sistemlerinin bozulması veya iletişimin engellenmesi. * Coğrafya ve Arazi: Tank savaşları için uygun arazi veya kentsel çatışma alanları. * Müttefik Desteği: Özellikle Polonya, NATO üyesi olduğu için olası bir çatışmada NATO'dan alacağı destek belirleyici olacaktır. Ancak, varsayımsal bir "tank savaşı" senaryosunda, sadece tank sayısı ve kalitesi üzerinden bir "rakamsal olasılık" yaratmaya çalışırsak: Polonya'nın Avantajları: * Modern Batı Tankları: Polonya, M1A2 Abrams ve K2 Black Panther gibi dünyanın en gelişmiş ve modernize edilmiş Leopard 2 tanklarına sahip olacak. Bu tanklar, Rusya'nın envanterindeki T-72B3, T-80BVM ve hatta sınırlı sayıdaki T-90M gibi tanklara göre üstün zırh koruması, atış kontrol sistemleri, hedefleme kabiliyetleri ve mürettebat güvenliği sunar. Özellikle termal görüntüleme ve gece görüş sistemlerinde Batı tankları öndedir. * Eğitim ve NATO Standartları: Polonya ordusu, NATO standartlarında eğitim almakta ve Batı ülkeleriyle ortak tatbikatlar yapmaktadır. Bu, muharebe doktrini ve entegrasyon açısından avantaj sağlayabilir. * Müttefik Desteği Potansiyeli: NATO'nun 5. Maddesi devreye girerse, Polonya sadece kendi tank gücüyle değil, tüm NATO'nun devasa askeri ve lojistik gücüyle desteklenecektir. Rusya Federasyonu'nun Avantajları (Tank Kuvveti İçin): * Sayısal Üstünlük (Hala Mevcut): Rusya'nın hala daha fazla tanka (depolardaki eski modeller dahil) sahip olduğu tahmin edilmektedir. Ukrayna'daki kayıplarına rağmen sayısal olarak önemli bir rezervi bulunmaktadır. * Deneyim: Ukrayna'daki savaş, Rus tank mürettebatına bir miktar gerçek muharebe deneyimi kazandırmıştır (her ne kadar bu deneyim kayıplarla da gelse de). * Yerli Üretim Kapasitesi: Rusya, kendi tanklarını ve yedek parçalarını üretebilme kapasitesine sahiptir, ancak yaptırımlar ve batılı parça bağımlılığı bu kapasiteyi sınırlayabilir. Rakamsal Olasılık (Sadece Tank Gücü Odaklı ve Çok Kısıtlı Bir Bakış Açısıyla): Eğer sadece bir "tank savaşı" (diğer tüm faktörler eşit varsayıldığında) üzerine odaklanırsak ve teknolojik üstünlüğü ön planda tutarsak: * Eşit Sayıda Modern Tank Varsayımıyla: Eğer Polonya, Rusya'nın sahaya sürebileceği modern tanklarla (T-72B3, T-80BVM, T-90M) başa baş bir sayıda M1A2 Abrams, K2 ve Leopard 2 tankına sahip olsaydı, Polonya'nın kalite ve teknolojik üstünlük nedeniyle kazanma olasılığı %60-70 civarında olurdu. Çünkü Batı tankları, "ilk atışta vurma" ve "daha iyi beka kabiliyeti" gibi avantajlara sahiptir. * Rusya'nın Sayısal Üstünlüğüyle: Ancak Rusya'nın hala daha fazla tankı (eski modeller dahil) sahaya sürme kapasitesi olduğu göz önüne alınırsa, ve eğer bu sayısal üstünlük çok büyük olursa, Polonya'nın kazanma olasılığı %40-50 seviyelerine düşebilir. Sayısal üstünlük, belirli bir noktadan sonra kalite farkını telafi etmeye başlayabilir. * NATO Desteğiyle: Eğer Polonya NATO tarafından desteklenirse (ki böyle bir durumda bu çok muhtemeldir), Polonya'nın kazanma olasılığı %80'in üzerine çıkar. Zira NATO'nun toplam tank gücü, hava gücü, lojistik ve istihbarat kapasitesi, Rusya'nın çok üzerindedir. Tekrar Vurgu: Bu rakamlar, son derece basitleştirilmiş ve varsayımsal senaryolara dayanmaktadır. Gerçek bir savaşta sonuç, yukarıda belirtilen birçok değişkenin etkileşimiyle belirlenir ve herhangi bir sayısal tahminden çok daha karmaşık ve belirsizdir. Polonya'nın Batılı tanklarla modernizasyonu, Rusya'ya karşı bölgesel dengeyi önemli ölçüde lehine çevirmektedir…” ABD liderliğinde Türkiye - YPG arasında ateşkes sağlanmıştır. İsrail - YPG arasında gerekirse Türkiye üzerine yürüme planları mevcuttur. Türkiye’nin İHA/ SİHA, füze ve hava savunma sistemleri İran’a göre daha az gelişmiştir.  MHP - DEM PARTİ - PKK arasındaki görüşmeler hukuksal eşitlik bazında değildir. Devlet kadrolarını işgal eden FETÖ - MHP - Siyasal İslamcılar PKK ile etnik bazda kadro bölüşümüne göre anlaşmaya çalışıyorlar. Bu görüşmeler esasen CHP Belediyelerinde sağlanmıştı. Dolayısıyla çözüm süreci adına yürütülen kavgadan  e olası CHP iktidarından Terörsüz Türkiye sonucu çıkması imkansızdır. Çünkü masalarda adalet, hukuk ve liyakat esasına göre vatandaşlık tartışılmamaktadır. SONUÇLAR Hem Batı Dünyasının hem de ÇHC’nin umudu Türkiye’nin karışmasıdır. Böylece sapık cemaat ve tarikatlar ile Turancılık, Kürtçülük gibi etnik milliyetçilik pençesinde zehir saçan İran - Pakistan - Türkiye mihveri içeriden çökertilebilir. Daha sonra da ekonomik olarak çökecek Slav Milliyetçiliği ile küresel tehdit odağı haline gelen Rusya Federasyonu işgal edilebilir. Türkiye’nin bu sarmaldan çıkabilmesi için geri zekalı Atatürkçülerin uyanması ve küresel anlamda güç birliği yapması gerekmektedir. Ancak bu bir mucize olur. Çünkü G - 7 ve ÇHC’nin çoğunluğu Türklerden daha çok Atatürkçüdür. Bizim Atatürkçü dediğimiz her örgüt; temelde ya Irkçıların veya Alevilerin tekelinde, etnik ve ideolojik sarmalın içinde kişisel çıkarlarını ön plana alan dolandırıcı ve sahtekarları. oligarşik yapısından oluşmaktadır.