,, ,

Yeni Grip Varyantı Daha Hızlı Yayılıyor

Sağlık 13.12.2025 - 14:37, Güncelleme: 13.12.2025 - 14:37 678 kez okundu.
 

Yeni Grip Varyantı Daha Hızlı Yayılıyor

Havalar henüz tam olarak soğumadan mutasyona uğramış H3N2 virüsü, tüm dünyada yayılıyor. Daha hızlı yayılma özelliğine sahip olarak bilinen yeni varyantta bulaşmayı önlemek önem taşıyor. Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Songül Özer, yeni H3N2 virüsü hakkında bilgi verdi.
H3N2’nin orthomyxoviridae ailesine ve influenza A virüs grubuna ait, yüksek derecede bulaşıcı, daha çok mevsimsel grip olarak bilinen hastalığa neden olan viral alt tip olduğunu söyleyen Medicana Ataköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Songül Özer, “Influenza A virüslerinin bir alt grubu olan H3N2, hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyon oluşturma potansiyeline sahiptir. İnfluenza A virüsleri, özellikle hızlı mutasyon yetenekleri ile bilinirler. Bu hızlı genetik değişim, virüsün bağışıklık sistemi tarafından tanınmasını zorlaştırır ve her yıl yeni bir grip salgınının ortaya çıkmasına neden olur” dedi. Tüm dünyaya yayılabilir Yeni virüsün de solunum yollarını etkilediğini ifade eden Uzm. Dr. Songül Özer, “Bu virüs de ateş, kas ağrısı, yorgunluk gibi belirtilere yol açar. Sağlıklı bireylerde genellikle bir hafta içinde iyileşme görülse de altta yatan kronik hastalığı olanlar, yaşlılar, küçük çocuklar ve hamileler gibi yüksek risk gruplarında zatürre (pnömoni) ve diğer ciddi komplikasyonlara ilerleyebilir. Yeni tespit edilen virüs varyantı, yaz mevsiminde güney yarımkürede, Avustralya’da ortaya çıkmıştı. Sonbahar ve kış aylarında ise, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde de görülmeye başlandı. Şu anda Avrupa’da en sık rastlanan varyant budur. Bu durumun yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmayacağı, virüsün tüm dünyaya yayılabileceği öngörülüyor” şeklinde konuştu. Çocuklarda daha sık görülüyor Eskiden bu yana bilinen H3N2 ile yeni varyantını karşılaştıran Uzm. Dr. Songül Özer, “Bu yıl karşılaştığımız biraz daha hızlı yayılabilir. Ama yaptığı hastalığın daha ağır olacağına ve bir pandemiye neden olacağına dair bir belirti bulunmamaktadır. Genelde bildirilen vakalar hafif üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde seyretmektedir. Ancak çocuklarda daha sık görüldüğüne ve kronik hastalığı olan risk gruplarında daha ağır seyredebildiğine ilişkin veriler mevcuttur” ifadelerini kullandı. Mevcut aşının içinde yeni varyant olmayabilir Yeni varyantın henüz Türkiye’de görüldüğüne dair bir bilgi bulunulmadığına dikkat çeken Uzm. Dr. Songül Özer, “Ama ülkemize de gelebilir, hafif ve ağır vakalar görülebilir. Önemli olan pandemiye neden olmaması ve genel korunma önlemlerini aldığımızda bulaşmanın engellenmesidir. Mevcut grip aşılarının içinde bu varyant olmayabilir ama mevcut aşılar halen ağır hastalık ve hastaneye yatışa karşı yaklaşık yüzde 70 oranında koruma sağladığını bilinmektedir. Özellikle risk grubundaki kişilerin kendilerini korumaları önem taşımaktadır” dedi. Korunmada en etkili yol aşılama H3N2 virüsü enfeksiyonunun, spesifik bir tedaviden ziyade çoğunlukla destekleyici bakım ile iyileştiğini belirten Uzm. Dr. Songül Özer, “Tedavinin temelini; bol sıvı tüketimi, yeterli yatak istirahati ve ateş ile kas ağrısı gibi semptomları hafifletmek için kullanılabilecek reçetesiz ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler oluşturur. Yüksek risk grubundaki bireylerde veya şiddetli seyreden vakalarda, hastalığın süresini ve şiddetini azaltmak amacıyla doktor tavsiyesiyle antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu tür ilaçların, belirtilerin başlamasından sonraki ilk 48 saat içinde kullanılması önerilir. Influenza A virüsünden korunmanın en etkili yolu aşılamadır. Virüs sıkça mutasyona uğradığından, aşının her yıl tekrarlanması önerilir. El hijyeni, bulaşmayı önlemede temel bir adımdır. Ellerin sık sık, en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanması önemlidir” diye görüş verdi. Hasta olanlarla yakın temastan kaçının Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnu tek kullanımlık mendille kapatmak gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Songül Özer, “Mendil yoksa avuç içine değil kola öksürmek, damlacıkların yayılmasını önler. Kullanılan mendiller derhal çöpe atılmalıdır. Hasta olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalı ve kalabalık, kapalı ortamlarda özellikle hasta olanların cerrahi maske takmaları gerekmektedir. Hastalık belirtileri gösteren kişilerin okula, işe veya kalabalık yerlere gitmemesi, hastalığı yaymamak adına kritik önem taşır” diye konuştu.
Havalar henüz tam olarak soğumadan mutasyona uğramış H3N2 virüsü, tüm dünyada yayılıyor. Daha hızlı yayılma özelliğine sahip olarak bilinen yeni varyantta bulaşmayı önlemek önem taşıyor. Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Songül Özer, yeni H3N2 virüsü hakkında bilgi verdi.

H3N2’nin orthomyxoviridae ailesine ve influenza A virüs grubuna ait, yüksek derecede bulaşıcı, daha
çok mevsimsel grip olarak bilinen hastalığa neden olan viral alt tip olduğunu söyleyen Medicana
Ataköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Songül Özer, “Influenza A virüslerinin
bir alt grubu olan H3N2, hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyon oluşturma potansiyeline
sahiptir. İnfluenza A virüsleri, özellikle hızlı mutasyon yetenekleri ile bilinirler. Bu hızlı genetik
değişim, virüsün bağışıklık sistemi tarafından tanınmasını zorlaştırır ve her yıl yeni bir grip salgınının
ortaya çıkmasına neden olur” dedi.
Tüm dünyaya yayılabilir
Yeni virüsün de solunum yollarını etkilediğini ifade eden Uzm. Dr. Songül Özer, “Bu virüs de ateş, kas
ağrısı, yorgunluk gibi belirtilere yol açar. Sağlıklı bireylerde genellikle bir hafta içinde iyileşme görülse
de altta yatan kronik hastalığı olanlar, yaşlılar, küçük çocuklar ve hamileler gibi yüksek risk
gruplarında zatürre (pnömoni) ve diğer ciddi komplikasyonlara ilerleyebilir. Yeni tespit edilen virüs
varyantı, yaz mevsiminde güney yarımkürede, Avustralya’da ortaya çıkmıştı. Sonbahar ve kış
aylarında ise, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde de
görülmeye başlandı. Şu anda Avrupa’da en sık rastlanan varyant budur. Bu durumun yalnızca Avrupa
ile sınırlı kalmayacağı, virüsün tüm dünyaya yayılabileceği öngörülüyor” şeklinde konuştu.
Çocuklarda daha sık görülüyor
Eskiden bu yana bilinen H3N2 ile yeni varyantını karşılaştıran Uzm. Dr. Songül Özer, “Bu yıl
karşılaştığımız biraz daha hızlı yayılabilir. Ama yaptığı hastalığın daha ağır olacağına ve bir pandemiye
neden olacağına dair bir belirti bulunmamaktadır. Genelde bildirilen vakalar hafif üst solunum yolu
enfeksiyonu şeklinde seyretmektedir. Ancak çocuklarda daha sık görüldüğüne ve kronik hastalığı olan
risk gruplarında daha ağır seyredebildiğine ilişkin veriler mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Mevcut aşının içinde yeni varyant olmayabilir
Yeni varyantın henüz Türkiye’de görüldüğüne dair bir bilgi bulunulmadığına dikkat çeken Uzm. Dr.
Songül Özer, “Ama ülkemize de gelebilir, hafif ve ağır vakalar görülebilir. Önemli olan pandemiye
neden olmaması ve genel korunma önlemlerini aldığımızda bulaşmanın engellenmesidir. Mevcut grip
aşılarının içinde bu varyant olmayabilir ama mevcut aşılar halen ağır hastalık ve hastaneye yatışa karşı

yaklaşık yüzde 70 oranında koruma sağladığını bilinmektedir. Özellikle risk grubundaki kişilerin
kendilerini korumaları önem taşımaktadır” dedi.
Korunmada en etkili yol aşılama
H3N2 virüsü enfeksiyonunun, spesifik bir tedaviden ziyade çoğunlukla destekleyici bakım ile
iyileştiğini belirten Uzm. Dr. Songül Özer, “Tedavinin temelini; bol sıvı tüketimi, yeterli yatak istirahati
ve ateş ile kas ağrısı gibi semptomları hafifletmek için kullanılabilecek reçetesiz ağrı kesiciler ve ateş
düşürücüler oluşturur. Yüksek risk grubundaki bireylerde veya şiddetli seyreden vakalarda, hastalığın
süresini ve şiddetini azaltmak amacıyla doktor tavsiyesiyle antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu tür
ilaçların, belirtilerin başlamasından sonraki ilk 48 saat içinde kullanılması önerilir. Influenza A
virüsünden korunmanın en etkili yolu aşılamadır. Virüs sıkça mutasyona uğradığından, aşının her yıl
tekrarlanması önerilir. El hijyeni, bulaşmayı önlemede temel bir adımdır. Ellerin sık sık, en az 20
saniye boyunca sabun ve suyla yıkanması önemlidir” diye görüş verdi.
Hasta olanlarla yakın temastan kaçının
Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnu tek kullanımlık mendille kapatmak gerektiğini kaydeden
Uzm. Dr. Songül Özer, “Mendil yoksa avuç içine değil kola öksürmek, damlacıkların yayılmasını önler.
Kullanılan mendiller derhal çöpe atılmalıdır. Hasta olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalı ve
kalabalık, kapalı ortamlarda özellikle hasta olanların cerrahi maske takmaları gerekmektedir. Hastalık
belirtileri gösteren kişilerin okula, işe veya kalabalık yerlere gitmemesi, hastalığı yaymamak adına
kritik önem taşır” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.