Kestel'de KOSAB'ın kamulaştırma kararı esnaf ve fabrikacıları ayağa kaldırdı

Kestel Organize Sanayi Bölgesi yöneticileri, iş yerlerini kamulaştırma kararıyla mağdur etti. Mağdurlar, seslerinin duyulmasını ve adaletin sağlanmasını talep ediyor.

Kestel Organize Sanayi Bölgesi yöneticilerinin, valilik kanalı ile yaptığı kamulaştırmayla mağdur üstünde 7 dükkan ile 4 arsanın oluğu iş yerlerinin piyasa değeriyle 74 milyona kadar vardığı Kestel Devlet Hastanesi’nin ilçe ana girişinde KOSAB sınırları içindeki bölgeye toplamda 11 milyon değer biçilerek “Bursa Valiliği Yatırım İzleme” biriminin kanalıyla “Acil Kamulaştırma” yapıldı. Mağdur esnafın sesini Bursa basını duyarak haberleştirdi. Konuyla ilgili olarak Bursa Milletvekilleri İYİ Partiden Selçuk Türkoğlu , Saadet Partiden Mehmet Atmaca , Gelecek Partiden Cemalettin Kani Torun ile CHP’den Kayıhan Pala mağdurlardan bir dosya istedi. KOSAB pandeminin canları yaktığı 2020 ve 2021 yıllarında sokağa çıkma yasağının olduğu bir dönemde çöktüğü mülklerin elektriğini kestirerek bir rezalete de imza attı. Elektriğin kesilmesi nedeniyle sadece 7 esnaf değil yanlarında çalıştırdıkları 50’ye yakın işçide mağdur oldu. Elektriği kesilen KOSAB kamulaştırma mağdurları seslerinin üst makamlara kadar ulaşmasını istiyor.  Mağdur esnaf kamulaştırılan alanda  eylem yaptı. Dev afiş yaptıran esnafa geçmiş dönem İYİ Parti ilçe Başkanı ve Belediye Başkan Adaylarından Emin Elüstü’de katılarak eyleme destek verdi. Elektriği kesilen civata ustası Ahmet Şefik; “1970’li yıllardan beri babamdan bana hatıra kalan dükkanda civata perçin üretiyorum. KOSAB “Kamu Yararına” diye dosya açarak bizleri kış gününde elektriğimizi keserek zulüm yaptı. KOSAB kural yasa tanımadan bize sormadan malımıza çöktü! Elaman çalıştıran bir insanım. Elemanlarımın yövmiyesini Ulucami avlusunda dilenerek mi ödeyeceğim! Ayıptır günahtır! Çek elini malımızdan KOSAB!” dedi. 1973’den beri esnaflık yapan Şaban Samda; “Sanayinin ilk temel taşı benim arsayla başladı. Zaman geçti yol yapacağız dediler, bizde devletin emri başımız üstüne dedik. 3 bin metrekarelik yerimiz kırpıla kırpıla 750 metrekareye düştü. Çok mu istiyorsun bu arsayı, yine verelim ama neden kamu yararını gözettiğini de açıkla. Buradaki arsa ve dükkan fiyatları belli iken; bize kümes alamayacak parayı teklif etmelerine karşıyız. Malımızın gasp edildiğini, acımasızca çöktüklerine inanıyoruz. Gönderilen bilirkişi ziraatçı, o ne anlayacak bina değerini? Devlet Hastanesi’nin karşında değerli bir alanda olan mülkümüzü kamulaştırma adıyla alan KOSAB daha önce bankalara 65 bin liraya kira verdiği yerler gibi binalar yaparak ticaretini zenginleştireceğini düşünüyoruz.” dedi. İnşaat malzemesi satışı yapan Selim Demirel; “Kamu yararı diyerek malımıza çöken KOSAB bize bunun sebebini anlatmalıdır. Kanundaki açık maddeleri kendi lehlerine kullanarak iş işten geçtikten sonra haberimizin olmasını sağlayan KOSAB’ı kınıyorum! Ne yapacaklar buraya, kilisemi, sinegogmu, sosyal tesis mi? Açıklasın. İzmir-Ankara Otobanı buradan geçecekti de bizmi engel olduk! Buraya baraj havaalanı demiryolu yapılacaktı da bizmi karşı çıktık! Devlet mi güçlü yoksa KOSAB mı güçlü anlayamadık. Devletimizden evrakların incelenmesini ve kamulaştırma kararının kaldırılmasını istiyoruz.” dedi. DİRİTA LTD ŞTİ temsilcisi Özcan Akkaya; “Kamulaştırılmak istenen bu parsel her şeyden önce fabrikanın can damarı ve kalbidir. Nasıl ki; bir insanın kalbi durduğunda ölümün eşiğine gelmektedir. Kamulaştırılmak istenen parselde DSİ’den ruhsatlı iki adet kuyu bulunmaktadır. Bu iki kuyu sayesinde fabrika çalışmaktadır. Bu parsel müvekkilin elinden gittiğinde artık  fabrikamızın kapısına likit vurması gerekecektir. Zira fiilen başka bir yerden kuyu açılması mümkün olmadığı gibi içerde değeri milyon Euro’ların üzerinde olan devasal elektronik makinaların sökülmesi, yeniden su kanalına göre sistem ve düzenin kurulması ise fiilen ve maddi olarak mümkün değildir. Yine fabrikanın içersin de hacim olarak çok büyük buhar kazanı mevcut olup bu kazanın arıza durumda tahliye edilebileceği tek yer kamulaştırılmak istenen parseldir. Bu parsel müvekkilin ortağı olduğu şirket için hareket alanıdır. Aksi durumda buhar kazanının fabrika içersin de çıkarılması fiilen imkansızdır. Zira makinaların sökülmesi ,yeniden kurulması imkan dahilinde olan bir şey olmayıp bu makinaların yerlerinden 1-2 cm dahi oynaması telafisi mümkün olmayan maddi zararlara yol açacağı gibi bu makinaların yeniden kurulması ve çalışır hale getirilmesi mümkün değildir. Kısacası bu parselin kamulaştırılması halinde ömrünü sanayiye adamış, yıllarca ülkesine vergi ödemiş, döviz getirmiş ,istihdam sağlamış müvekkilin fabrikasının kapanması sonucunu doğuracaktır ki; herhalde biraz vicdanı olan kimse bunu yapmaz.  Kamulaştırma işlemi gerekçe gösterilmek suretiyle sanayi sahnesinden şirketimizin silinmeye çalışıldığını düşünmekteyiz.” dedi. Desteğe gelen Emin Elüstü; “İstimlak edilmeye çalışılan yer Kestel’in kalbi konumunda elmas parçası olan yer ile ilgili kamulaştırma kararı verilen para miktarı vicdansızlıktır. Bu yerin bedeli için emsal değerinin 1/10’nu teklif ederek herşeyi bir oldu bitti marifetiyle yapmak çokta etik değil. OSB’lerin kanunun gücünü kendi lehine kullanması hangi ahlak değerine sığar! Kamu yararıyla mala çökme son zamanlarda geleneksel hale geldi! Mahkemenin biran önce kamulaştırma kararını bozmasını istiyoruz.” dedi.