Toplumun her kesimini kucaklayan Kanaat önderleri toplantısında Murat Sancak a yönelik haksız eleştirilere cevap

Milli Yol Partisi Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Sancak hakkında bazı yanıltıcı ve yıpratıcı karalama kampanya

Son günlerde Sosyal medya’da Milli Yol Partisi Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Sancak hakkında bazı yanıltıcı ve yıpratıcı karalama kampanyaları yürütüldüğü görülmektedir. Kanaat önderleri Murat Sancak  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yaptığı bir ortamda görülmesi üzerine art niyetli çevreler hazır malzeme bulmuşken, yine yapacaklarını yapmışlar, adeta mal bulmuş mağribi olaya atlamışlar, olayı her zamanki gibi kendince yorumlayıp fitne oluşturmuşlardır. Kötü niyetli olmayan bazı kişiler ise, fitnenin etkisinde kalarak olayı doğrudan muhatabına sormak yerine ağır aksak ifadelerle sosyal medyada paylaşmaya, yaymaya, yorumlamaya teşebbüs etmişlerse de sonradan yanlış yönlendirildiklerini anlayarak bu teşebbüslerinden vaz geçmişlerdir. Önce Murat Sancak kimdir?, bilenlerin hafıza yenilemeleri, bilmeyenlerinde tanımaları bakımından anlamakta yarar vardır. Murat Sancak 1957 Kırıkkale doğumludur. Üniversite okumak için gittiği Manisa’da kendisini dönemin öğrenci olaylarında bulmuş ve maalesef Şehit Muhsin BAŞKAN’ın Ankara’da başına gelenler, onunda Manisa’da başına gelmiş, gençliğinin en güzel günlerini cezaevinde geçirmiştir.Manisa Ülkü Ocakları Efsane Başkanı olarak bilinen ”12 Eylül 1980 Askeri Darbesi” sürecinde, Manisa Ülkü Ocakları Davası 1.Nolu Sanığı olarak değerlendirilen Murat Sancak üç defa idamla yargılandıktan ve 4,5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olmuştur. Muhsin Başkanın daveti üzerine BBP’yi kurarken ki 99 kurucu üyeden biri olmuştur.Muhsin Başkan vefat edene kadarki süreçte önemli hizmetleri olan Murat Başkan, BBP’de en son yaşanan olaylar üzerine önce MKYK üyeliğinden, daha sonrada yeni parti kuruluşu aşamasında BBP kurucular kurulu üyeliğinden istifa ederek Milli Yol Partisi Kurucular Kuruluna adını veren az sayıda tanınmış kişiden biridir. Milli Yol Partisi kurulurken ki yola çıkışın kuruluş manifestosundaki “Muhsin YAZICIOĞLU’nun Arkadaşları”nın kurduğu parti tanımlamasının da içini dolduran en önemli isimlerdendir.   Ülkücü camianın kanaat önderlerinden sayılan Murat Başkan sağlık sorunlarına rağmen hiç talebi olmadığı halde, eğer istese her yerde rahat siyaset yapma imkanı bulabilecek bir kişi olarak, sırf yola çıktığı arkadaşlarını yalnız bırakmamak pahasına Milli Yol Partisi Başkanlık Divanında Genel Başkan Yardımcılığı görevine gelmiştir ve halen görevine devam etmektedir. Tamda şu günlerde önemli sağlık sorunları olan ve kendisini ameliyata hazırlamakta olan Murat Başkana yönelik bu tip çirkin saldırılar kelimenin tam anlamıyla sadece fitnecilik değil, hatır bilmezlik, vefazsızlık, saygısızlık ve daha ötesi müfteriliktir.  Ülkücü gelenek saygı sevgi ve seviye üzerine inşa edilmiştir.Bu hasletlerden yoksun olanların ülkücülük, alperenlik hatta insanlık iddiası içi boş bir lakırtıdan ibarettir. Ülkücü camiada herkesin saygı ile mukabele ettiği bir parti yöneticisine saygı göstermek yerine her vesilede yıpratmaya çalışmak, daha doğma aşamasında olan bir hareketin doğmadan ölmesine çalışmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Sureti haktan görünerek, Genel Başkanımızın ve bir çok başkanımızın yer yer otuz yıldan elli yılan varan birikimlerini, müktesebatlarını, gecesini gündüzüne katarak ortaya koydukları emekleri ile  hareketimizi bir yerlere taşıma gayretlerini boşa çıkarmak için elinden geleni yapanlar, daha önce ürettikleri fitnelerden eli boş döndükleri gibi bu fitnelerinden de eli boş döneceklerdir hiç şüphesiz.  Milli Yol Hareketini, içerde ve dışardaki hiçbir güç yolundan alıkoyamayacak, hiçbir fitneci bu yürüyüşü durduramayacaktır Allah’ın izni ile. Olay şu şekilde gelişmiştir; Kılıçdaroğlu siyaseten yapmış olabilir yada samimiyetle yapmış olabilir bunu bilemeyiz,ama bir helalleşme çağrısı yapmıştır. Özelliklede Ülkücü Camianın kanaat önderlerini davet ederek onları brife etmek, geçmişte yaşanan gerilimlerden dolayı özür dilemek istemiştir. Ülkedeki yapay kamplaşmaların ülkeye neler kaybettirdiğini bizzat bedel ödeyerek gören bir kişi ve “Farklılıklarınız kavga aracı olmasın” diyen bir liderin en yakın arkadaşlarından biri olarak, bu tip organizasyonların ülkede iç barışa katkı sağlayacağına inanarak,  davete icabet eden Murat Başkan her hangi bir şekilde ismini anons ettirmemiş, partili kimliğini kullanmamış, partimizin saygınlığına halel getirecek hiçbir davranış ortaya koymamıştır.Yaklaşık bin kişinin olduğu salondaki bu görüntüyü pazarlık masası diye yansıtanları haklı çıkartacak hiçbir özel diyaloğa girmemiştir. Oradaki bazı işgüzar isimlerin kürsüye çıkarak Kılıçtaroğlu’nu destekleyeceğini söyleyerek şov yapmış olmaları, sadece Murat Başkanı değil, oradaki hiç kimseyi bağlamamaktadır.Olay bundan ibarettir. Oturduğu yerden klavye başında parti yöneticilerine ayar vermeye çalışmanın, onları cesaretlendirip başlarını okşamanın, kongre aşamasındaki bir partinin iç bütünlüğünü baltalamaktan ve kongreyi başarısız kılmaktan başka hiçbir işe yaramayacağı bilinmelidir. Yargısız infazla birileri Murat Başkanı linç etmeye çalışırken, bunlara teşne olanların ve seyirci kalanların içine düştüğü durum çok üzücüdür. Zan ile hareket İslam inancına göre haramdır. Bu  çapsız davranışları cesaretlendiren, koruyan ve barındıranlar, bu ağır vebalin sorumluluğundan kurtulamazlar. Muhsin Başkan yaşarken ona zulmedip, hareketini içten içe kemirdikten sonra kenardan seyredip, o şehit olduktan sonra vicdan azabı çekenler gibi, bu kirli işlere bulaşanlarda yarınlarda vicdan azabı çekmeye mecbur kalacaklardır. Kim ne derse ve ne yazarsa yazsın, bu yaptıkları Murat SANCAK’ın 50 yıllık denenmiş ve tescillenmiş dava adamı olduğu gerçeğini değiştiremeyecektir.