,, ,

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu’ndan Milliyetçilere Birlik Çağrısı: "Türk Milliyetçilerini Yarıştıramayacaklar"

Siyaset 13.10.2025 - 12:54, Güncelleme: 13.10.2025 - 13:05 3436 kez okundu.
 

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu’ndan Milliyetçilere Birlik Çağrısı: "Türk Milliyetçilerini Yarıştıramayacaklar"

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türk milliyetçilerinin birliğinin yanında olduğunu ve yapay ayrılıklara itibar etmediğini belirtti. Dervişoğlu, "Türk milliyetçilerini birbirleriyle yarıştıramayacaklar" diyerek, milliyetçi hareketin gücü karşısında işbaşında olanların tepe taklak gideceği uyarısında bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği’nin 3. Büyük Kongresi’nde konuştu. Kendisinden önce kürsüde olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ‘’Abdullah Öcalan ile Devlet Bahçeli’nin kol kola girdiği bu ortamda biz de herhalde Müsavat Dervişoğlu ile bir kahve içeriz.” şeklindeki sözlerine değinen Dervişoğlu, ‘’Ümit Hoca konuşmasını bitirirken yine yapacağını yaptı. Biz zaten hiç ayrılmadık. Dünden bugüne biriz, beraberiz. Araya görüş farklılıklarından kaynaklı problemler de hiç girmedi; yoldan, yöntemden kaynaklı birtakım sorunlar yaşadığımız söylenebilir. Ama bu asla bir daha bir araya gelmeyiz sonucunu doğurmaz. Çünkü bunu söylemek size haksızlık etmek anlamına gelir. Teşkilat hiyerarşisine dahil olduğum günden itibaren hep Türk milletinin birliğinin yanında oldum, Türk milliyetçilerinin birlik ve beraberliklerinden bahsettim. Yapay farklılıklara, ayrılıklara da itibar etmedim. Dün hangi noktadaysam bugün de aynı noktadayım. Yine söylüyorum. Türk milliyetçilerini birbirleriyle yarıştıramayacaklar. Türk milliyetçilerinin haşmeti ve azameti altında, bugün iş başında bulunanlar gün gelecek tepe takla gidecek ve ezilecekler.” dedi. “İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ DURUM SİZİN SUÇUNUZ DEĞİL” Milliyetçi Kongre Derneği’nin bir önceki kongresine de katıldığını hatırlatan Dervişoğlu, ‘’Hatırlarsanız, sizlere teslim aldığımız gibi bir Türkiye ve dünya bırakamadığımız için kendi kuşağım adına özür dilemiştim. Bugün içine düştüğümüz bu ümitsiz, belirsiz, karamsar durum asla ve kata sizin suçunuz değildir. Burada herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerekmektedir. Sorunlarımızı ortak bir mücadele kararlılığı ile hep birlikte aşmak mecburiyetindeyiz. Bugün burada bir araya gelişimiz de sıradan bir buluşma değil; bir fikrin, bir idealin ve bir sorumluluğun buluşmasıdır.’’ dedi. ‘’HİTAPLARIN İÇİNDE HEP GENÇLER VARDIR AMA İCRAATIN İÇİNDE YOKTUR’’ Gençlere seslenen Dervişoğlu; ‘’Nasihat etmeyeceğim. Hep ‘sevgili gençler’ diye bahsedilir. Hitapların içinde hep gençler vardır, icraatın içinde gençler yoktur. Siyasi yapıların içerisinde gençlere beklenildiği kadar yer verilmez. Her şeyin bir anda olup bitmesi, herkesin hemen kemale ermesi, kâmil hâle gelmesi beklenir. Oysa siyasi faaliyetler hayat gibi süreci de gerektiriyor. Ben dün yapmış olduğum hatalara baktığımda hayatımın keşkelerini değerlendirdiğimde yemin ederim sizleri çok masum görüyorum. O sebeple sorunlarımızı birlikte çözme iradesi ortaya koyacağız. Ama sizleri bu milletin yarını değil, bugünü olarak kabul etmek mecburiyetinde olduğumuzu da idrak edeceğiz. Sizler Türk milletinin varoluşunun teminatısınız.’’ ifadesini kullandı. ‘’MİLLİYETÇİLİK ESAS İTİBARİYLE BİR TAM BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİDİR’’ Milliyetçilik fikrine dair yapılan tanımlara değinen Dervişoğlu; ‘’Özellikle bu müktesebatın içinden gelenler milliyetçilik fikrinin sıradan bir icapsız dünya görüşü olmadığını bilirler. Sıkça sorarlar: ‘Milliyetçilik nedir?’ diye. Kimine göre sadece bir manevi şuur, kimine göre vatan, millet, bayrak sevgisi, kimine göre de bir marşın coşkusudur milliyetçilik. Ama ben size daha farklı bir tanım yapmak istiyorum. Milliyetçilik esas itibariyle bir tam bağımsızlık mücadelesidir. Milliyetçilik, milletin yükünü kendi omuzlarında hissetmektir. Yani başkasının çözmesini beklemeden, ‘Ben bu ülkeye ne katabilirim?’ sorusunu hayatın merkezine koymaktır. Siyasette, ekonomide, ilimde, bilimde, teknolojide hangi alanda ne katabilirim sorusunun cevabını şayet hayatın merkezine koymayı becerebilirsek ve Türk milliyetçiliğini; öfkenin değil, inşanın hareketi olarak anlamaya muvaffak olabilirsek; kinle değil, adaletle; nefretle değil, sorumlulukla büyürüz.’’ şeklinde konuştu. ‘’MİLLİYETÇİLİK, GEÇMİŞİN KAHRAMANLIKLARINI ÖVMEKLE BİTMEZ; ASIL GÖREV, GELECEĞİ DE İNŞA EDEBİLMEKTİR’’ ‘‘Bizler biliyoruz ki milliyetçilik, geçmişin kahramanlıklarını övmekle bitmez; asıl görev, geleceği de inşa edebilmektir” diyen Dervişoğlu, “İşte benim, Ümit Hoca’nın, siyasetin size vadettiği şey de bu olmalıdır. Gelin geleceği beraber inşa edelim. Sorumluluklarımızı, çabalarımızı, enerjimizi birleştirip, yarının aydınlık ufuklarıyla buluşalım. Hani dedi ya ‘Dündar Taşer’den sonra büyük Türkiye’yi bize hiç kimse anlatmadı.’ Hayalimizdeki büyük Türkiye’yi birlikte gerçekleştirelim. Hür, müreffeh ve kalkınmış bir Türkiye’yi elbirliğiyle yeniden şahlandıralım istiyorum.’’ ifadelerini kullandı. ‘’BİZ, KÖKLERİYLE GÜÇLÜ, UFKUYLA ÖZGÜR BİR GENÇLİK İSTİYORUZ’’ Bugün bir yol ayrımında olunduğuna işaret eden Dervişoğlu; ‘’Bir tarafta kimliğini kaybedip tüketim kültürünün esiri olan, köklerinden kopmuş bir gençlik; diğer tarafta ise kökleri tarihin derinliklerinde, dalları geleceğe uzanan bir gençlik… Bizim tercihimiz belli: Biz, kökleriyle güçlü, ufkuyla özgür bir gençlik istiyoruz. Bilin ki, Türk milliyetçisi olmak sadece hamasetle bağırmak değil, çalışmaktır; okumaktır, üretmektir, sorgulamaktır. Zira bir milletin geleceği, gençliğinin aklında ve ahlakındadır. Eğer sizler üniversitelerde bilimde öncü, fabrikalarda üretimde öncü, siyasette dürüstlükte öncü olursanız; işte o zaman Türk milleti yeniden yükselişe geçecektir. Unutmayın: Atatürk ‘Bütün ümidim gençliktedir’ derken yalnızca bir temenni dile getirmedi; aynı zamanda bir sorumluluk yükledi. Başbuğ Alparslan Türkeş ‘Türk gençliği, büyük davaların sahibidir’ derken hamasetten söz etmedi, bizlere büyük bir görevi miras bıraktı. Siz, bu milletin en büyük yükümlülüğünün taşıyıcılarısınız.’’ diye konuştu. ‘’KAYBEDECEK BİR NESLİMİZ DAHA YOKTUR’’ Bu çağda milliyetçiliğin dar bir kimlik siyaseti değil; bilimde özgürleşmek, ekonomide bağımsızlaşmak, kültürde şahsiyetli duruş göstermek olduğunun altını çizen Dervişoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ‘’Gücünüzün kaynağı yalnızca öfkeniz olmasın, bilginiz olsun. Hedefiniz yalnızca geçmişin ihtişamı olmasın, geleceğin inşası olsun. Ve yolunuz yalnızca sloganlardan ibaret kalmasın; emekten, ahlaktan ve adaletten geçsin. O zaman inanıyorum ki sizler, bu milleti hak ettiği aydınlık yarınlara taşıyacaksınız. Asla unutmayın ve aklınızdan çıkarmayın. Kaybedecek bir neslimiz daha yoktur. Macera peşinde koşamayız. Mutlaka başarmak ve tarihe karşı yüklendiğimiz sorumluluğun icaplarını yerine getirmek zorundayız. Ben kıyamet gününe kadar sizlerin yanında ve sizlerle birlikte olacağım. Yanınızda, safınızda, kazdığınız siperde olacağım. Ne Mutlu Türk’üm diyene!’’
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türk milliyetçilerinin birliğinin yanında olduğunu ve yapay ayrılıklara itibar etmediğini belirtti. Dervişoğlu, "Türk milliyetçilerini birbirleriyle yarıştıramayacaklar" diyerek, milliyetçi hareketin gücü karşısında işbaşında olanların tepe taklak gideceği uyarısında bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği’nin 3. Büyük Kongresi’nde
konuştu.
Kendisinden önce kürsüde olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ‘’Abdullah Öcalan ile
Devlet Bahçeli’nin kol kola girdiği bu ortamda biz de herhalde Müsavat Dervişoğlu ile bir kahve
içeriz.” şeklindeki sözlerine değinen Dervişoğlu, ‘’Ümit Hoca konuşmasını bitirirken yine
yapacağını yaptı. Biz zaten hiç ayrılmadık. Dünden bugüne biriz, beraberiz. Araya görüş
farklılıklarından kaynaklı problemler de hiç girmedi; yoldan, yöntemden kaynaklı birtakım
sorunlar yaşadığımız söylenebilir. Ama bu asla bir daha bir araya gelmeyiz sonucunu doğurmaz.
Çünkü bunu söylemek size haksızlık etmek anlamına gelir. Teşkilat hiyerarşisine dahil olduğum
günden itibaren hep Türk milletinin birliğinin yanında oldum, Türk milliyetçilerinin birlik ve
beraberliklerinden bahsettim. Yapay farklılıklara, ayrılıklara da itibar etmedim. Dün hangi
noktadaysam bugün de aynı noktadayım. Yine söylüyorum. Türk milliyetçilerini birbirleriyle
yarıştıramayacaklar. Türk milliyetçilerinin haşmeti ve azameti altında, bugün iş başında
bulunanlar gün gelecek tepe takla gidecek ve ezilecekler.” dedi.
“İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ DURUM SİZİN SUÇUNUZ DEĞİL”
Milliyetçi Kongre Derneği’nin bir önceki kongresine de katıldığını hatırlatan Dervişoğlu,
‘’Hatırlarsanız, sizlere teslim aldığımız gibi bir Türkiye ve dünya bırakamadığımız için kendi
kuşağım adına özür dilemiştim. Bugün içine düştüğümüz bu ümitsiz, belirsiz, karamsar durum
asla ve kata sizin suçunuz değildir. Burada herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi
gerekmektedir. Sorunlarımızı ortak bir mücadele kararlılığı ile hep birlikte aşmak
mecburiyetindeyiz. Bugün burada bir araya gelişimiz de sıradan bir buluşma değil; bir fikrin, bir
idealin ve bir sorumluluğun buluşmasıdır.’’ dedi.
‘’HİTAPLARIN İÇİNDE HEP GENÇLER VARDIR AMA İCRAATIN İÇİNDE YOKTUR’’
Gençlere seslenen Dervişoğlu; ‘’Nasihat etmeyeceğim. Hep ‘sevgili gençler’ diye bahsedilir.
Hitapların içinde hep gençler vardır, icraatın içinde gençler yoktur. Siyasi yapıların içerisinde
gençlere beklenildiği kadar yer verilmez. Her şeyin bir anda olup bitmesi, herkesin hemen
kemale ermesi, kâmil hâle gelmesi beklenir. Oysa siyasi faaliyetler hayat gibi süreci de
gerektiriyor. Ben dün yapmış olduğum hatalara baktığımda hayatımın keşkelerini
değerlendirdiğimde yemin ederim sizleri çok masum görüyorum. O sebeple sorunlarımızı
birlikte çözme iradesi ortaya koyacağız. Ama sizleri bu milletin yarını değil, bugünü olarak kabul
etmek mecburiyetinde olduğumuzu da idrak edeceğiz. Sizler Türk milletinin varoluşunun
teminatısınız.’’ ifadesini kullandı. ‘’MİLLİYETÇİLİK ESAS İTİBARİYLE BİR TAM BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİDİR’’
Milliyetçilik fikrine dair yapılan tanımlara değinen Dervişoğlu; ‘’Özellikle bu müktesebatın
içinden gelenler milliyetçilik fikrinin sıradan bir icapsız dünya görüşü olmadığını bilirler. Sıkça
sorarlar: ‘Milliyetçilik nedir?’ diye. Kimine göre sadece bir manevi şuur, kimine göre vatan,
millet, bayrak sevgisi, kimine göre de bir marşın coşkusudur milliyetçilik. Ama ben size daha
farklı bir tanım yapmak istiyorum. Milliyetçilik esas itibariyle bir tam bağımsızlık mücadelesidir.
Milliyetçilik, milletin yükünü kendi omuzlarında hissetmektir. Yani başkasının çözmesini
beklemeden, ‘Ben bu ülkeye ne katabilirim?’ sorusunu hayatın merkezine koymaktır. Siyasette,
ekonomide, ilimde, bilimde, teknolojide hangi alanda ne katabilirim sorusunun cevabını şayet
hayatın merkezine koymayı becerebilirsek ve Türk milliyetçiliğini; öfkenin değil, inşanın hareketi
olarak anlamaya muvaffak olabilirsek; kinle değil, adaletle; nefretle değil, sorumlulukla
büyürüz.’’ şeklinde konuştu.
‘’MİLLİYETÇİLİK, GEÇMİŞİN KAHRAMANLIKLARINI ÖVMEKLE BİTMEZ; ASIL GÖREV, GELECEĞİ
DE İNŞA EDEBİLMEKTİR’’
‘‘Bizler biliyoruz ki milliyetçilik, geçmişin kahramanlıklarını övmekle bitmez; asıl görev, geleceği
de inşa edebilmektir” diyen Dervişoğlu, “İşte benim, Ümit Hoca’nın, siyasetin size vadettiği şey
de bu olmalıdır. Gelin geleceği beraber inşa edelim. Sorumluluklarımızı, çabalarımızı, enerjimizi
birleştirip, yarının aydınlık ufuklarıyla buluşalım. Hani dedi ya ‘Dündar Taşer’den sonra büyük
Türkiye’yi bize hiç kimse anlatmadı.’ Hayalimizdeki büyük Türkiye’yi birlikte gerçekleştirelim.
Hür, müreffeh ve kalkınmış bir Türkiye’yi elbirliğiyle yeniden şahlandıralım istiyorum.’’
ifadelerini kullandı.
‘’BİZ, KÖKLERİYLE GÜÇLÜ, UFKUYLA ÖZGÜR BİR GENÇLİK İSTİYORUZ’’
Bugün bir yol ayrımında olunduğuna işaret eden Dervişoğlu; ‘’Bir tarafta kimliğini kaybedip
tüketim kültürünün esiri olan, köklerinden kopmuş bir gençlik; diğer tarafta ise kökleri tarihin
derinliklerinde, dalları geleceğe uzanan bir gençlik… Bizim tercihimiz belli: Biz, kökleriyle güçlü,
ufkuyla özgür bir gençlik istiyoruz. Bilin ki, Türk milliyetçisi olmak sadece hamasetle bağırmak
değil, çalışmaktır; okumaktır, üretmektir, sorgulamaktır. Zira bir milletin geleceği, gençliğinin
aklında ve ahlakındadır. Eğer sizler üniversitelerde bilimde öncü, fabrikalarda üretimde öncü,
siyasette dürüstlükte öncü olursanız; işte o zaman Türk milleti yeniden yükselişe geçecektir.
Unutmayın: Atatürk ‘Bütün ümidim gençliktedir’ derken yalnızca bir temenni dile getirmedi;
aynı zamanda bir sorumluluk yükledi. Başbuğ Alparslan Türkeş ‘Türk gençliği, büyük davaların
sahibidir’ derken hamasetten söz etmedi, bizlere büyük bir görevi miras bıraktı. Siz, bu milletin
en büyük yükümlülüğünün taşıyıcılarısınız.’’ diye konuştu.
‘’KAYBEDECEK BİR NESLİMİZ DAHA YOKTUR’’
Bu çağda milliyetçiliğin dar bir kimlik siyaseti değil; bilimde özgürleşmek, ekonomide
bağımsızlaşmak, kültürde şahsiyetli duruş göstermek olduğunun altını çizen Dervişoğlu,
konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ‘’Gücünüzün kaynağı yalnızca öfkeniz olmasın, bilginiz olsun. Hedefiniz yalnızca geçmişin ihtişamı olmasın, geleceğin inşası olsun. Ve yolunuz yalnızca
sloganlardan ibaret kalmasın; emekten, ahlaktan ve adaletten geçsin. O zaman inanıyorum ki
sizler, bu milleti hak ettiği aydınlık yarınlara taşıyacaksınız. Asla unutmayın ve aklınızdan
çıkarmayın. Kaybedecek bir neslimiz daha yoktur. Macera peşinde koşamayız. Mutlaka
başarmak ve tarihe karşı yüklendiğimiz sorumluluğun icaplarını yerine getirmek zorundayız. Ben
kıyamet gününe kadar sizlerin yanında ve sizlerle birlikte olacağım. Yanınızda, safınızda,
kazdığınız siperde olacağım. Ne Mutlu Türk’üm diyene!’’

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.