,, ,

“Cinsel Saldırı” suçundan yargılandı 2 yıl 6 ay hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onanarak kesinleşti.

Gündem 12.10.2022 - 10:37, Güncelleme: 12.10.2022 - 10:39 3338+ kez okundu.
 

“Cinsel Saldırı” suçundan yargılandı 2 yıl 6 ay hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onanarak kesinleşti.

“Cinsel Saldırı” suçundan yargılanan U. Arda Aydın'ın 2 yıl 6 ay hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onanarak kesinleşti.
Müvekkillerimiz Mana ALKOY ve Nazife AKSOY ’un şikayetleri üzerine açılan ve İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi ’nde görülen dava, 07.06.2022’de sanık U. A. A.’ın yeniden 2 yıl 6 ay hapis cezası almasıyla sonuçlanmış, bu karar da İstinaf Mahkemesi tarafından 20.09.2022’de onanarak kesinleşmiştir.   Dava sürecinin en başından itibaren her ne kadar sanığın, müvekkillerimize ve bize karşı tutumu bu yönde olmasa da; gerek davaya gölge düşmemesi gerekse de sanığın lekelenmeme hakkını göz önünde bulundurarak, ilkelerimize uygun şekilde sessizliğimizi koruduk. Ancak bu sessiz duruşa, duruşma salonu önünde ve sosyal mecralarda asılsız iddialara dayanan saldırgan tutumla cevap verildi.   Kadınların yıllar süren mücadelesi sonucunda kazanılan “Kadının Beyanı Esastır” ilkesi hukuk ve hukukun ilkelerinden uzak dille; adeta bu davada hiçbir delil sunulmamışçasına manipüle edilmeye çalışılmıştır. Bu ilkenin kasten yanlış yorumlanması ise maalesef kadın mücadelesini değersizleştirme çabasıdır. Tüm dava süreci boyunca sanık ve vekilleri tarafından maddi olgular üzerine konuşulması gerekirken, spekülasyona başvurulmuş, tacize uğrayan kadınların “nasıl tepki vermesi gerektiği” kelime kelime dikte edilmiş, sanık ve vekilleri tarafından her duruşma öncesi güvenlik görevlileri çağrılmış, dayanışma çağrısı mesajında kadın gücünü temsil eden sembollerden “şiddete meyilli” olduğumuz yorumu maalesef duruşma salonunda dahi yapılmış, bu ve benzeri saldırgan tutumla yıldırma politikası uygulanmıştır. Hatta İstinaf Mahkemesi’nin ilk bozma kararı, adeta sanığın lehine gibi algı yaratılmaya çalışılmış ve “yargılamanın artık Nazife için yapılacağı” bizzat sanık tarafından tüm mecralarda paylaşılmıştır. U. A. A. yeniden ceza aldıktan sonra adeta beraat etmiş gibi kararı lanse etmiş, müvekkilimizi/müvekillerimizi kamuoyunda haksız göstermeyi hedeflemiş ve tüm bu süreç boyunca tacizlerine devam etmiştir   Dosya kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanları bulunmaktadır. Aynı oyunda görev alan herkesin tanık olarak dinlenmesi, düzenlenen raporların incelenmesi sonucu oluşturulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu’nda sanığın eylemleri gerçekleştirdiği ve olayın örtbas edilmeye çalışıldığı kanaatine varılmıştır. Bu durum ilk derece Mahkemesi’nin her iki kararıyla ve İstinaf Mahkemesi kararıyla da sabittir. Suçun işlendiğini ispatlayan tüm delillerle birlikte, İlk Derece ve İstinaf Mahkemesi kararlarında sanığın suçlu olduğuna karar verilmiştir.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hem kuralları hem de hassasiyeti gereği U. A. A.’ın görevini sonlandıracağından kuşkumuz yok, ancak yine de sürecin takipçisi olacağız.    Tüm manipülasyon, yıldırma teknikleri ve saldırgan tutumlara rağmen; bu emsal nitelikteki karar, yıllar süren kadın mücadelesinin haklı ve kazanılmış bir zaferidir. Bu zafer, şüphesiz ki tüm kadınlar için, kadınlar tarafından alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 
“Cinsel Saldırı” suçundan yargılanan U. Arda Aydın'ın 2 yıl 6 ay hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onanarak kesinleşti.

Müvekkillerimiz Mana ALKOY ve Nazife AKSOY ’un şikayetleri üzerine açılan ve İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi ’nde görülen dava, 07.06.2022’de sanık U. A. A.’ın yeniden 2 yıl 6 ay hapis cezası almasıyla sonuçlanmış, bu karar da İstinaf Mahkemesi tarafından 20.09.2022’de onanarak kesinleşmiştir.

 

Dava sürecinin en başından itibaren her ne kadar sanığın, müvekkillerimize ve bize karşı tutumu bu yönde olmasa da; gerek davaya gölge düşmemesi gerekse de sanığın lekelenmeme hakkını göz önünde bulundurarak, ilkelerimize uygun şekilde sessizliğimizi koruduk. Ancak bu sessiz duruşa, duruşma salonu önünde ve sosyal mecralarda asılsız iddialara dayanan saldırgan tutumla cevap verildi.

 

Kadınların yıllar süren mücadelesi sonucunda kazanılan “Kadının Beyanı Esastır” ilkesi hukuk ve hukukun ilkelerinden uzak dille; adeta bu davada hiçbir delil sunulmamışçasına manipüle edilmeye çalışılmıştır. Bu ilkenin kasten yanlış yorumlanması ise maalesef kadın mücadelesini değersizleştirme çabasıdır. Tüm dava süreci boyunca sanık ve vekilleri tarafından maddi olgular üzerine konuşulması gerekirken, spekülasyona başvurulmuş, tacize uğrayan kadınların “nasıl tepki vermesi gerektiği” kelime kelime dikte edilmiş, sanık ve vekilleri tarafından her duruşma öncesi güvenlik görevlileri çağrılmış, dayanışma çağrısı mesajında kadın gücünü temsil eden sembollerden “şiddete meyilli” olduğumuz yorumu maalesef duruşma salonunda dahi yapılmış, bu ve benzeri saldırgan tutumla yıldırma politikası uygulanmıştır. Hatta İstinaf Mahkemesi’nin ilk bozma kararı, adeta sanığın lehine gibi algı yaratılmaya çalışılmış ve “yargılamanın artık Nazife için yapılacağı” bizzat sanık tarafından tüm mecralarda paylaşılmıştır. U. A. A. yeniden ceza aldıktan sonra adeta beraat etmiş gibi kararı lanse etmiş, müvekkilimizi/müvekillerimizi kamuoyunda haksız göstermeyi hedeflemiş ve tüm bu süreç boyunca tacizlerine devam etmiştir

 

Dosya kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanları bulunmaktadır. Aynı oyunda görev alan herkesin tanık olarak dinlenmesi, düzenlenen raporların incelenmesi sonucu oluşturulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu’nda sanığın eylemleri gerçekleştirdiği ve olayın örtbas edilmeye çalışıldığı kanaatine varılmıştır. Bu durum ilk derece Mahkemesi’nin her iki kararıyla ve İstinaf Mahkemesi kararıyla da sabittir. Suçun işlendiğini ispatlayan tüm delillerle birlikte, İlk Derece ve İstinaf Mahkemesi kararlarında sanığın suçlu olduğuna karar verilmiştir.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hem kuralları hem de hassasiyeti gereği U. A. A.’ın görevini sonlandıracağından kuşkumuz yok, ancak yine de sürecin takipçisi olacağız. 

 

Tüm manipülasyon, yıldırma teknikleri ve saldırgan tutumlara rağmen; bu emsal nitelikteki karar, yıllar süren kadın mücadelesinin haklı ve kazanılmış bir zaferidir. Bu zafer, şüphesiz ki tüm kadınlar için, kadınlar tarafından alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.