,, ,

CHP Milletvekili Gökçek, aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda Sağlık Bakanı'na soru önergesi verdi

Siyaset 09.08.2023 - 12:01, Güncelleme: 09.08.2023 - 12:03 5069+ kez okundu.
 

CHP Milletvekili Gökçek, aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda Sağlık Bakanı'na soru önergesi verdi

CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda Sağlık Bakanı’na soru önergesi verdi. Gökçek, aşı reddinde bulunan aile sayısının arttığını ve yenidoğan tarama testlerinin önemine dikkat çekti. Gökçek, sağlıklı gelecek kuşaklar için gerekli adımların atılmasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek , son yıllarda artış gösteren aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ’ya iki ayrı soru önergesi yöneltti. Sağlıklı gelecek kuşaklar için artan aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda gerekli adımların atılması gerektiğini söyleyen CHP’li Ali Gökçek, “Son dönemde hekimler, ilgili meslek örgütleri artan salgın riski konusunda uyarılarda bulunurken Sağlık Bakanlığı gerekli şeffaflıktan uzak bir yaklaşım sergiliyor” dedi. Türkiye’de yaygınlaşan aşı karşıtı söylemler sebebiyle 18 yaş altı çocukları ve özellikle de yenidoğan bebekleri olmak üzere, aşı reddinde bulunan ailelerin sayısının günden güne arttığını belirten CHP’li Ali Gökçek , “2011 yılında 183 olarak kaydedilen aşı reddi sayısı günümüzde on binlerle ifade ediliyor. Oysa Difteri, çocuk felci, suçiçeği gibi hastalıklar aşı sayesinde neredeyse hiç görülmez hale gelirken hepatit A, hepatit B, menenjit, zatürre gibi birçok hastalık da aşı ile korunabilir hale geldi. Sağlık Bakanlığı 2022 Yılı Faaliyet Raporu verilerine göre, 2022 yılında bildirilen laboratuvar ile doğrulanmış kızamık vaka sayısı 103, laboratuvar ile doğrulanmış kızamıkçık vaka sayısı ise 33. Ülkemizin bulunduğu konum ve günümüzde artan insan hareketliliği sebebiyle importasyon riski olup bu vakalardan aşısız/ eksik aşılı kişiler etkilenerek hasta olabilmektedir. DSÖ Avrupa Bölgesi Kızamık Raporuna görede Türkiye son bir yılda 457 Kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan’ın ardından hastalığın en çok görüldüğü üçüncü ülke olmuş. Bu 457 vakanın 343’ü, 2023 yılının Ocak ve Şubat aylarına aittir. 2023 yılının ilk dört ayında kızamık ön tanısıyla incelenen 2005 kişiden 1440’ına ise kızamık teşhisi laboratuvar tanısıyla doğrulanmış. Yine kızamık nedeniyle bu süreçte 242 kişi hastaneye yatmış” dedi. ‘Topuk Kanı’ Reddinde de Artış Yaşanıyor Kamuoyunda “ topuk kanı ” olarak bilinen ve bebeğin doğduğu ilk anda ve doğumunun 10. Günü itibariyle yapılan tarama testlerinin önemine dikkati çeken CHP’li Ali Gökçek, “Yenidoğan tarama programları, tüm dünyada halk sağlığı programları içerisinde çok önemli yeri olan koruyucu sağlık hizmetleri arasındadır. Amacı, nadir görülen ancak bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini bozarak, yaşam kalitesini etkileyen bazı hastalıkların belirti ve bulguları ortaya çıkmadan tanısının konulması ve tedavisinin başlanmasıdır. Ülkemizde yenidoğan döneminde, 1987 yılında fenilketonüri, 2006 yılında hipotiroidi, 2009 yılında biotinidaz eksikliği ve 2015 yılında da kistik fibrozis (KF) tarama programı uygulanmaya başlanmıştır. Fenilketonüri taraması için bebeğin en az kırk sekiz saat beslenmiş olması gerekir. Ancak mümkün olduğunca çok sayıda bebeğe ulaşabilmek için sağlık kurumlarında doğan bebeklerin sağlık kurumunu terk ettiği son anda kan örneği alınmakta, yeterince beslenmeden kan örneği alınmışsa ilk hafta içinde en yakın sağlık merkezine başvurarak yeni kan örneği verilmektedir. İlgili hastalıkların erken tanısı, tedaviye erken başlanmasına imkan tanımaktadır. Ancak son yıllarda aileler arasında topuk kanı alınmasına izin vermeme yönünde bir eğilim gözlenmektedir” uyarısında bulundu. CHP’li Ali Gökçek, Bakan Koca’ya aşağıdaki soruları yöneltti:   Son 5 yılda yenidoğan bebeği için “topuk kanı” olarak bilinen tarama testlerinin yapılmasına izin vermeyen aile sayısı kaçtır? Bu sayının yıllara göre dağılımı nasıldır?  Son 10 yılda yenidoğan bebeği için aşı reddinde bulunan aile sayısı kaçtır? Bu sayının yıllara göre dağılımı nasıldır? Son 10 yılda, aşı ile önlenebilen boğmaca, difteri, tetanos, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tüberküloz, poliomyelit, hepatit B, hemofilus influenza tip b, invaziv pnömokokal hastalık, hepatit A ve suçiçeği hastalıklarının görülme sıklığı nedir? Bu hastalıkların görülme sıklığının yıllara göre dağılımı nasıldır? Aşı ile önlenebilen hastalıklara yakalanan kişilerin kaçı aşısız ya da eksik aşılıdır? Aşı ile önlenebilen hastalıklara yakalanan kişilerin yaş gruplarına göre dağılımı nasıldır?
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda Sağlık Bakanı’na soru önergesi verdi. Gökçek, aşı reddinde bulunan aile sayısının arttığını ve yenidoğan tarama testlerinin önemine dikkat çekti. Gökçek, sağlıklı gelecek kuşaklar için gerekli adımların atılmasını istedi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek , son yıllarda artış gösteren aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ’ya iki ayrı soru önergesi yöneltti. Sağlıklı gelecek kuşaklar için artan aşı karşıtlığı ve topuk kanı reddi konusunda gerekli adımların atılması gerektiğini söyleyen CHP’li Ali Gökçek, “Son dönemde hekimler, ilgili meslek örgütleri artan salgın riski konusunda uyarılarda bulunurken Sağlık Bakanlığı gerekli şeffaflıktan uzak bir yaklaşım sergiliyor” dedi.

Türkiye’de yaygınlaşan aşı karşıtı söylemler sebebiyle 18 yaş altı çocukları ve özellikle de yenidoğan bebekleri olmak üzere, aşı reddinde bulunan ailelerin sayısının günden güne arttığını belirten CHP’li Ali Gökçek , “2011 yılında 183 olarak kaydedilen aşı reddi sayısı günümüzde on binlerle ifade ediliyor. Oysa Difteri, çocuk felci, suçiçeği gibi hastalıklar aşı sayesinde neredeyse hiç görülmez hale gelirken hepatit A, hepatit B, menenjit, zatürre gibi birçok hastalık da aşı ile korunabilir hale geldi. Sağlık Bakanlığı 2022 Yılı Faaliyet Raporu verilerine göre, 2022 yılında bildirilen laboratuvar ile doğrulanmış kızamık vaka sayısı 103, laboratuvar ile doğrulanmış kızamıkçık vaka sayısı ise 33. Ülkemizin bulunduğu konum ve günümüzde artan insan hareketliliği sebebiyle importasyon riski olup bu vakalardan aşısız/ eksik aşılı kişiler etkilenerek hasta olabilmektedir. DSÖ Avrupa Bölgesi Kızamık Raporuna görede Türkiye son bir yılda 457 Kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan’ın ardından hastalığın en çok görüldüğü üçüncü ülke olmuş. Bu 457 vakanın 343’ü, 2023 yılının Ocak ve Şubat aylarına aittir. 2023 yılının ilk dört ayında kızamık ön tanısıyla incelenen 2005 kişiden 1440’ına ise kızamık teşhisi laboratuvar tanısıyla doğrulanmış. Yine kızamık nedeniyle bu süreçte 242 kişi hastaneye yatmış” dedi.

‘Topuk Kanı’ Reddinde de Artış Yaşanıyor

Kamuoyunda “ topuk kanı ” olarak bilinen ve bebeğin doğduğu ilk anda ve doğumunun 10. Günü itibariyle yapılan tarama testlerinin önemine dikkati çeken CHP’li Ali Gökçek, “Yenidoğan tarama programları, tüm dünyada halk sağlığı programları içerisinde çok önemli yeri olan koruyucu sağlık hizmetleri arasındadır. Amacı, nadir görülen ancak bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini bozarak, yaşam kalitesini etkileyen bazı hastalıkların belirti ve bulguları ortaya çıkmadan tanısının konulması ve tedavisinin başlanmasıdır. Ülkemizde yenidoğan döneminde, 1987 yılında fenilketonüri, 2006 yılında hipotiroidi, 2009 yılında biotinidaz eksikliği ve 2015 yılında da kistik fibrozis (KF) tarama programı uygulanmaya başlanmıştır. Fenilketonüri taraması için bebeğin en az kırk sekiz saat beslenmiş olması gerekir. Ancak mümkün olduğunca çok sayıda bebeğe ulaşabilmek için sağlık kurumlarında doğan bebeklerin sağlık kurumunu terk ettiği son anda kan örneği alınmakta, yeterince beslenmeden kan örneği alınmışsa ilk hafta içinde en yakın sağlık merkezine başvurarak yeni kan örneği verilmektedir. İlgili hastalıkların erken tanısı, tedaviye erken başlanmasına imkan tanımaktadır. Ancak son yıllarda aileler arasında topuk kanı alınmasına izin vermeme yönünde bir eğilim gözlenmektedir” uyarısında bulundu.

CHP’li Ali Gökçek, Bakan Koca’ya aşağıdaki soruları yöneltti:  

  • Son 5 yılda yenidoğan bebeği için “topuk kanı” olarak bilinen tarama testlerinin yapılmasına izin vermeyen aile sayısı kaçtır? Bu sayının yıllara göre dağılımı nasıldır?
  •  Son 10 yılda yenidoğan bebeği için aşı reddinde bulunan aile sayısı kaçtır? Bu sayının yıllara göre dağılımı nasıldır?
  • Son 10 yılda, aşı ile önlenebilen boğmaca, difteri, tetanos, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tüberküloz, poliomyelit, hepatit B, hemofilus influenza tip b, invaziv pnömokokal hastalık, hepatit A ve suçiçeği hastalıklarının görülme sıklığı nedir?
  • Bu hastalıkların görülme sıklığının yıllara göre dağılımı nasıldır?
  • Aşı ile önlenebilen hastalıklara yakalanan kişilerin kaçı aşısız ya da eksik aşılıdır?
  • Aşı ile önlenebilen hastalıklara yakalanan kişilerin yaş gruplarına göre dağılımı nasıldır?
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.