,, ,
Orhan Çağatay
Köşe Yazarı
Orhan Çağatay
 

Zorla Güzellik Olmaz: Toprak Yorgun, Millet Yorgun

Olmuyor kardeşim, zorla güzellik olmaz. Toprak özelliğini yitirdi, zorlamayla bir şey olmaz. Bilimsel olarak da toprak özelliğini yitirdiyse uzun bir süre nadasa bırakılması gerekiyor. Ülkemizde çok kötü bir facia oldu. Altın maden ocağında patlama gerçekleşti, ama kimseden ses çıkmıyor. Belki de asrın en büyük felaketi yaşandı, ama TV ekranlarında tek gündem yerel seçim. Yerel seçimde ne olacak, kim umutlu? Hiç kimse. İktidar hep aynı nakaratı söylüyor. Sanki bir önceki yöneticiler kendinden değilmiş gibi geçmiş başkanları eleştiriyorlar. Sanırsın kendi pasına giden futbolcu gibi. Yazık ki ne yazık. Cuma hutbelerinde Filistin'den bahsediliyor, icraata gelince turist Ömer'den öteye gidilmiyor. Ne yapalım, toprak özelliğini yitirdi, artık bitki tutmuyor. Ya yeni kurulan partilere ne demeli? Bakıyorsunuz, iktidara yanaşmak için dört dönüyorlar. Yahu kardeşim, kuruluş felsefen nerede, tüzüğün nerede? Sen nerdesin, iktidarın peşinde ne koşuyorsun? Sen ikinci el eşya bayisi misin? Hani millete umut olarak toplumun önüne çıkmıştın, ne oldu? Ne bu acele? Kumaş mı olacaksın yoksa yama mı? Nerede büyük umutlar, nerede yeni bir dünya hayali? Demek ki neymiş, maya lazım maya. Kendi şiirimden bir kesitle özetliyeyim: (Öyle ha deyince olup) bitmiyor) Saniyeler gong yapmadan Dakka dolmuyor. Hamur kabarmadan Maya tutmuyor. Yani kendi partisinin içinde demokrasi olmayan, kendi parti içinde adalet olmayan bir parti millete ne verecek? İlk olarak siyasi partiler adaleti kendileri uygulayacak, ondan sonra bak millet nasıl teveccüh ediyor. Nara atarak ringe çık, sonra maçı alacağına ikinciliğe razı ol, hep yumruk darbesi ye, bir dahaki maça çıkacağın bile meçhul. Uzun uzun yazı yazıp sayfayı doldurmaya gerek var mı bilmem ama bildiğim bir şey var: Arif olan anlar. Ondan kısa yazmayı tercih ediyorum. Yani var olan haberleri tekrarlamak yerine özet geçtim. Umarım mesaj yerine ulaşır. Demem o ki, kumaş olmak lazım. Kumaş olursan istediğin elbiseyi dikersin, yama olursan bir yirtığa yama olursun. Türkiye'deki partilerde en büyük eksik bu: Hep birilerine yama olmak. O zaman sorarlar kardeşim, neden parti kurdunuz? Ne bu? Biraz sabret, bir dakika dik dur. Kim parti tüzüğüne uygun gidiyor? Kendi partisinin tüzüğüne uymayan bir teşkilata vatandaş neden teveccüh etsin? Bu yüzden siyasi partiler istedikleri başarıyı elde edemez. Çünkü kendi koydukları kuralları kendileri uymuyor. Sonra milletten teveccüh bekle. Çok beklersin canım.
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2024 - Pazar

Zorla Güzellik Olmaz: Toprak Yorgun, Millet Yorgun

Olmuyor kardeşim, zorla güzellik olmaz. Toprak özelliğini yitirdi, zorlamayla bir şey olmaz. Bilimsel olarak da toprak özelliğini yitirdiyse uzun bir süre nadasa bırakılması gerekiyor.

Ülkemizde çok kötü bir facia oldu. Altın maden ocağında patlama gerçekleşti, ama kimseden ses çıkmıyor. Belki de asrın en büyük felaketi yaşandı, ama TV ekranlarında tek gündem yerel seçim. Yerel seçimde ne olacak, kim umutlu? Hiç kimse.

İktidar hep aynı nakaratı söylüyor. Sanki bir önceki yöneticiler kendinden değilmiş gibi geçmiş başkanları eleştiriyorlar. Sanırsın kendi pasına giden futbolcu gibi. Yazık ki ne yazık.

Cuma hutbelerinde Filistin'den bahsediliyor, icraata gelince turist Ömer'den öteye gidilmiyor.

Ne yapalım, toprak özelliğini yitirdi, artık bitki tutmuyor. Ya yeni kurulan partilere ne demeli? Bakıyorsunuz, iktidara yanaşmak için dört dönüyorlar. Yahu kardeşim, kuruluş felsefen nerede, tüzüğün nerede? Sen nerdesin, iktidarın peşinde ne koşuyorsun? Sen ikinci el eşya bayisi misin? Hani millete umut olarak toplumun önüne çıkmıştın, ne oldu? Ne bu acele? Kumaş mı olacaksın yoksa yama mı? Nerede büyük umutlar, nerede yeni bir dünya hayali?

Demek ki neymiş, maya lazım maya. Kendi şiirimden bir kesitle özetliyeyim:

(Öyle ha deyince olup) bitmiyor) Saniyeler gong yapmadan Dakka dolmuyor. Hamur kabarmadan Maya tutmuyor.

Yani kendi partisinin içinde demokrasi olmayan, kendi parti içinde adalet olmayan bir parti millete ne verecek? İlk olarak siyasi partiler adaleti kendileri uygulayacak, ondan sonra bak millet nasıl teveccüh ediyor.

Nara atarak ringe çık, sonra maçı alacağına ikinciliğe razı ol, hep yumruk darbesi ye, bir dahaki maça çıkacağın bile meçhul. Uzun uzun yazı yazıp sayfayı doldurmaya gerek var mı bilmem ama bildiğim bir şey var: Arif olan anlar. Ondan kısa yazmayı tercih ediyorum.

Yani var olan haberleri tekrarlamak yerine özet geçtim. Umarım mesaj yerine ulaşır.

Demem o ki, kumaş olmak lazım. Kumaş olursan istediğin elbiseyi dikersin, yama olursan bir yirtığa yama olursun. Türkiye'deki partilerde en büyük eksik bu: Hep birilerine yama olmak.

O zaman sorarlar kardeşim, neden parti kurdunuz? Ne bu? Biraz sabret, bir dakika dik dur. Kim parti tüzüğüne uygun gidiyor? Kendi partisinin tüzüğüne uymayan bir teşkilata vatandaş neden teveccüh etsin?

Bu yüzden siyasi partiler istedikleri başarıyı elde edemez. Çünkü kendi koydukları kuralları kendileri uymuyor. Sonra milletten teveccüh bekle. Çok beklersin canım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.