Sağlıkta Şiddet Alarmı: 2 Ekim'de Yüzleşilmesi Gereken Acil Sorunlar ve Beyaz Kod Verileri

2 Ekim Dünya Şiddete Hayır Günü, Türkiye’de sağlık çalışanlarının yıllardır dile getirdiği ama çözüm bekleyen en önemli sorunlardan birini yeniden gündeme taşıdı. Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakaları, hem fiziksel hem sözlü saldırılarla birlikte artmaya devam ediyor. Her gün hastanelerde yeni bir şiddet vakası yaşanıyor; kimi zaman darp, kimi zaman ölümle sonuçlanan saldırılar, yalnızca sağlık çalışanlarını değil, toplumun tamamını derinden etkiliyor. Artan vakaların yanı sıra, ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler nedeniyle hekim ve sağlık çalışanlarının yurtdışına göçü rekor seviyeye ulaştı. 

2 Ekim Dünya Şiddete Hayır Günü, Türkiye'de sağlık sektörünün en kangrenleşmiş sorununu, yani sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti yeniden gündeme taşıdı. Türkiye'de hastaneler, fiziksel ve sözlü saldırıların giderek arttığı bir tehdit alanı haline gelirken, bu durumun sonuçları sadece çalışanları değil, tüm toplumun sağlık hizmeti kalitesini etkiliyor. Artan şiddet vakalarına ek olarak, ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler, hekim ve sağlık çalışanlarının yurt dışına göçünü rekor seviyelere ulaştırdı. 122 Bini Aşan Şiddet Bildirimi Ankara Tabip Odası (ATO) verilerine göre, hastanelerde şiddeti bildirmek için kullanılan Beyaz Kod sistemi kurulduğundan bu yana en az 122 bin şiddet bildirimi yapıldı. Özlem Akarken, artan yoğunluk nedeniyle hem sağlık çalışanlarının hizmet vermekte zorlandığını hem de hastaların randevu alamamaktan ve uzun bekleme sürelerinden şikayetçi olduğunu belirtti. Akarken, bu tablonun hem çalışanları hem de halk sağlığı hizmetlerini doğrudan olumsuz etkilediğini vurguladı: "Sağlık çalışanları, günlük görevlerini yerine getirirken maruz kaldıkları fiziksel ve sözlü saldırılar nedeniyle büyük bir tehdit altında." Tükenmişlik ve Hekim Göçü Ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, liyakat dışı atamalar ve yönetsel baskılar altında görev yapan sağlık çalışanları, şiddet vakalarıyla mücadele ederken tükenmişlik noktasına gelmiş durumda. Akarken, bu durumun sonuçlarına dikkat çekiyor: Ekonomik Düşüklük: Hekim gelirlerinin gelişmiş ülkelere kıyasla çok düşük kalması, yurt dışına göç eden sağlık çalışanlarının sayısını rekor düzeye taşıdı. Hizmet Kalitesinde Düşüş: Nitelikli hekimlerin göçü, kamu hastanelerinde hekim bulma zorluğunu ve hizmet kalitesinde düşüşü beraberinde getiriyor. Şiddeti Tetikleyen Nedenler: Şiddetin temel nedenleri arasında ekonomik kriz, sosyal gerilim, devlet ile yurttaş arasındaki güven kaybı ve sağlık sistemindeki yapısal sorunlar yer alıyor. Özlem Akarken, bir sağlık çalışanının değerinin bir ülkenin geleceği kadar önemli olduğunu belirterek, şiddetin artık sadece cezai yaptırımlarla çözülebilecek bir sorun olmaktan çıktığını ifade etti. Sizce sağlıkta şiddeti önlemek ve hekim göçünü durdurmak için atılması gereken en acil ve yapısal adımlar neler olmalıdır?