Ümit Özlale: “Ekonomi Yönetiminde Sürekli Değişim Sistem Sorunu”

CHP’li Ümit Özlale, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada son beş yılda ekonomi yönetimindeki sık değişikliklere dikkat çekerek, “Bu tablo liyakat sorunu değil, sistem sorunudur.” dedi. Vergide yeni düzenlemeler öngören kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye devam ediyor. Kanun teklifi hakkında CHP adına konuşan İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Türkiye’de Kasım 2020–Kasım 2025 döneminde ekonomi yönetimindeki sık değişikliklerin ülke ekonomisini derinden etkilediğini söyledi. Özlale, “Beş yılda 4 Maliye Bakanı, 5 Merkez Bankası Başkanı değişti” diyerek süreci isimleriyle sıraladı.

Özlale, 2020 yılında görevde olan Berat Albayrak’ın sosyal medya hesabından “Allah sonumuzu hayır etsin” diyerek istifa ettiğini hatırlattı. Sonrasında göreve gelen Lütfi Elvan’ın enflasyon politikalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ters düştüğü için affını istediğini belirten Özlale, Elvan’ın ardından gelen Nureddin Nebati hakkında “Milletvekilimizdi, Sayın Erdoğan'ın her dediğini yaptı, yine ters düştü, ondan sonra affını istedi” dedi. “Şimdi beş yılda dördüncü Maliye Bakanı ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Merkez Bankası’ndaki tabloya da dikkat çeken Özlale, Murat Uysal’ın Berat Albayrak’la birlikte görevden ayrıldığını, Naci Ağbal’ın fiyat istikrarını hedeflemesine rağmen Erdoğan ile ters düştüğü için gönderildiğini söyledi. Yerine gelen Şahap Kavcıoğlu’nun Erdoğan’ın ne dediyse yapmasına rağmen “son kullanma tarihi dolunca” görevden ayrıldığını belirten Özlale, “Amerika'da çok incelenmeden gelen bir Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ardından şimdi beşinci başkan görevde” ifadelerini kullandı. “YATIRIMCI SİZE DEĞİL, SİZİ DEĞİŞTİRENE BAKAR” Sorunun bürokratların niteliğinde olmadığını vurgulayan Özlale, “Mehmet Şimşek de Fatih Karahan da uluslararası finans çevrelerinde bilinen isimlerdir. Ama dışarıdaki yatırımcı size değil, sizi değiştirene bakar” dedi. Özlale, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası piyasalardaki kredibilitesinin “neredeyse sıfır” olduğunu söyleyerek, “Bu yüzden Türkiye’ye ancak yüzde 35–40 faizle borç verirler” ifadelerini kullandı. Özlale, yaklaşan seçimlere işaret ederek, “2027–2028’de yeniden bürokrat değişirse fiyat ve bütçe istikrarı yine bozulur” diye konuştu. Konuşmasını, “Bugünkü durum bürokratlarla ilgili değil, sistem problemidir. O sistem değişmediği sürece Türkiye dünyanın en yüksek reel faiz veren ülkelerinden biri olmaya devam eder” sözleriyle tamamladı. Özlale’nin konuşmasının ilgili kısmı şöyle: “Kasım 2020-Kasım 2025; 4 Maliye Bakanı, 5 de Merkez Bankası Başkanı... Bakınız, burada Kasım 2020'de Sayın Berat Albayrak vardı. Ne dedi sosyal medya hesabından? "Allah sonumuzu hayır etsin." dedi, istifa etti. Sonrasında gelen Sayın Elvan çok iyi bir bürokrattı, Sayın Erdoğan'la enflasyonla mücadele konusunda ters düştü, affını istedi. Sonrasında gelen Sayın Nebati milletvekilimizdi, Sayın Erdoğan'ın her dediğini yaptı, yine ters düştü, ondan sonra, tekrardan affını istedi, şimdi, beş senede 4'üncü Maliye Bakanı. Merkez Bankası başkanlarına bakalım; Sayın Uysal, Sayın Albayrak'la beraber gitti, Naci Bey çok iyi bir Merkez Bankası başkanıydı, fiyat istikrarını hedefledi, Sayın Erdoğan'la ters düştü. Sonrasında gelen Sayın Kavcıoğlu, Erdoğan ne dediyse yaptı, görev süresi doldu ya da son kullanma tarihi bitti. Daha sonrasında, Amerika'da çok incelenmeden gelen bir Merkez Bankası Başkanı, şimdi, 5'incisi. Dolayısıyla buradaki problem bu bürokratların liyakati, kabiliyeti değil; Sayın Şimşek de Sayın Karahan da uluslararası finans çevrelerinde tanınan insanlardır ama eğer siz beş sene içerisinde 4'üncü maliye bakanı, 5'inci Merkez Bankası başkanıyla çalışıyorsanız o zaman yurt dışındaki yatırımcılar, yurt içinde sizin enflasyonu düşürüp düşüremeyeceğinize karar verenler size bakmazlar, sizi değiştirene bakarlar, o değiştirenin kredibilitesine bakarlar ve o değiştiren kişinin kredibilitesi uluslararası finans piyasalarında neredeyse sıfır olduğu için size ancak yüzde 40'la borç verirler. Yani siz enflasyon hedeflemesinde yüzde 16'yı hedeflesiniz bile size yüzde 35'ten, yüzde 40'tan daha düşük borç vermezler. Neden biliyor musunuz? Çünkü biliyorlar ki 2027 ya da 2028 yılında bir seçim olduğu zaman Sayın Erdoğan bu bürokratlarla anlaşamadığı zaman yeniden kendi istediği gibi çalışacak olan bürokratları getirir, fiyat istikrarını da bozar, bütçe istikrarını da bozar. O yüzden, bugün içinde bulunduğumuz durumun bürokratlarla bir ilgisi yok, içinde bulunduğumuz durum bir sistem problemidir. O sistem ve o sistemin başında tamamıyla keyfî hareket eden ve ekonomiyi bildiğini düşen kişi değişmediği sürece Türkiye hâlâ dünyanın en yüksek reel faiz veren ülkelerinden bir tanesi olmaya devam eder.“