Hatay 20 Yılda Pamuk Arazisinin %45’ini Yitirdi: "Tekstil Sanayisi Yüzünü Yerli Üreticiye Dönsün"

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, pamuk üretimindeki kronik sorunlara dikkat çekti. Türkiye'nin 20 yılda pamuk ekili arazilerinin %21'ini kaybettiğini belirten Kara, Hatay'ın ise ekim alanının %45'ini yitirdiğini açıkladı. Pamuk ithalatındaki yüksek orana dikkat çekerek, iktidarı hatalı tarım politikaları ve yetersiz destekler nedeniyle eleştirdi; tekstil sanayisine yüzünü Hatay'daki yerli üreticiye dönme çağrısı yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, pamuk üretiminde yaşanan yapısal sorunlar ve bunun Türkiye ekonomisine etkileri hakkında yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Pamuğun tekstil sanayisinin ham maddesi olması nedeniyle yarattığı çarpan etkisine dikkat çeken Yıldırım Kara, ülkenin pamuk ekili arazilerindeki ciddi kayıplara vurgu yaptı. EKİLİ ALANLARDA CİDDİ KAYIP: %21'LİK DÜŞÜŞ Yıldırım Kara, pamuğun tarım ve sanayide istihdam yaratan önemli bir katma değer ürünü olduğunu belirterek, Türkiye genelindeki pamuk ekili alanlardaki alarm verici düşüşe dikkat çekti: "Türkiye genelindeki ekili alanlar, 2004 ve 2024 arasında, 6 milyon dekardan 4,7 milyon dekara düşmüştür, buradaki düşüş oranı da yüzde 21’dir." Milletvekili, üretimin bu süreçte ancak verimlilik artışıyla ayakta tutulabildiğini belirtti. HATAY ÖRNEĞİNDE ÇÖKÜŞ Pamuk üretiminin tarihsel merkezlerinden Hatay özelinde yaşanan kaybın çok daha büyük olduğunu ifade eden Yıldırım Kara, Hatay'ın 20 yıl içindeki verilerini paylaştı: Ekim Alanı Kaybı: 2004’te 632 bin dekar olan pamuk ekim alanı, 2024’te 342 bin dekara düştü (Yaklaşık %45 kayıp). Üretim Kaybı: Kütlü pamuk üretimi 268 bin tondan 175 bin tona geriledi (%36 kayıp). Yıldırım Kara, bu kayıpların yalnızca demografik dönüşümden değil, aynı zamanda iktidarın hatalı tarım politikalarından kaynaklandığını, tek bir sezonda (2023/2024) ekim alanlarının yüzde 17 azalmasının bunun kanıtı olduğunu savundu. İTHALAT VE İHRACAT ÇELİŞKİSİ CHP’li vekil, TÜİK verilerindeki karışıklığa dikkat çekerek, resmi rakamlara göre iç tüketimi karşılamada yüzde 97 denge olduğu iddia edilse de, lifli pamuk (çırçırlanmış pamuk) üretimiyle tüketimin örtüşmediğini belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı raporuna göre, 777 bin ton lifli pamuk üretimine karşılık, aynı miktarda lifli pamuk ithal edildiğini vurguladı. Yıldırım Kara, Türkiye'nin 1990’lardan beri net pamuk ithalatçısı konumunda olduğunu belirterek, "Pamuk, gerçekten de pamuk ipliğine bağlı durumda," yorumunu yaptı. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE HATAY'A DESTEK ÇAĞRISI Nermin Yıldırım Kara, kuraklığın da etkisiyle dışa bağımlılığın ve girdi maliyetlerinin artması karşısında acil önlemler alınması gerektiğini savundu: Sulama Altyapısı: Suya yoğun ihtiyaç duyan pamuk için sulama altyapısının geliştirilmesi ve su kaynaklarının korunması gerekiyor. Girdi Maliyetleri: Mazot ve gübre gibi desteklerin yetersiz kaldığını, girdi maliyetlerinin acilen düşürülmesi gerektiğini belirtti. Hatay’a Yüzünüzü Dönün: Tekstil sanayisine çağrıda bulunan Yıldırım Kara, ithalat yerine Hatay başta olmak üzere yerli pamuk üreticilerine yüzünü dönmesini talep etti. Yıldırım Kara, iç talebin Hatay’daki üretimi teşvik edeceğini ve bu sayede deprem sonrası kalkınma için hayati kaynakların sağlanacağını vurgulayarak açıklamasını sonlandırdı.