CHP'li Bülbül'den 11. Yargı Paketi'ne Sert Tepki: "Dağ Fare Doğurdu"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan 11. Yargı Paketi'ne dair sert eleştirilerde bulundu. Bülbül, paketi "Dağ fare doğurdu" sözleriyle değerlendirerek, düzenlemenin mevcut haksızlıkları gidermek yerine yeni mağduriyetler ve eşitsizlikler yaratacağını savundu.

Covid İzni Eşitsizliği ve Yeni Mağduriyetler

Bülbül, paketin, özellikle Covid-19 izni eşitsizliğini çözme biçimini eleştirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) bizzat yarattığı bu haksızlığın, yeni mağdurlar üretecek bir yöntemle çözülmeye çalışıldığını belirtti. Yapılan düzenlemeyle 31 Temmuz 2023 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından infazda yeni bir eşitsizlik ve mağduriyet doğacağını, infazda eşitlik ve adaletin yine sağlanmadığını ifade etti.

Toplumsal Muhalefet Hedef Alınıyor İddiası

Pakette yer alan ve CHP'li Bülbül'ün dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise toplantı ve gösteri hakkına yönelik kısıtlamalar oldu. Bülbül, "Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi" adı altında yapılan üstü kapalı düzenlemelerin, barışçıl toplantı ve gösteri hakkını hedef aldığını öne sürdü. Ayrıca "hukuka aykırı davranış" adı altında cebir ve şiddet unsuru kavramının genişletilerek toplumsal muhalefetin anayasal hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmak istendiğini iddia etti.

"Pakette Eksik Olanlar: Af ve İyileştirmeler Yok"

CHP'li Bülbül, pakette toplumun geniş kesimlerinin beklediği temel düzenlemelerin yer almadığını vurguladı:

Ehliyet affı düzenlemesi yok.

Sicil affı düzenlemesi yok.

TCK 158 mağdurlarının yaşadığı haksızlığı giderecek bir düzenleme yok.

İdare ve Gözlem Kurullarının keyfi kararlarını önlemeye ilişkin bir düzenleme yok.

Cezaevlerindeki insan onuruna aykırı yaşam koşullarının iyileştirilmesine dair bir düzenleme yok.

Tahliye Çağrısı ve Hukuk Devleti Talebi

Bülbül, yeni haksızlıkları önlemeye yönelik samimi bir adım atılmak isteniyorsa, öncelikle hukuk devletinin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Tayfun Kahraman, Can Atalay, Selahattin Demirtaş ve diğer tüm siyasi tutsakların tahliye edilmesi zorunluluğunu dile getirdi.

Son olarak Bülbül, toplumsal adaletin, "Cezaevleri doldu, boşaltalım" düşüncesine indirgenemeyeceğini ve yeni haksızlıklar doğuracak bu paketin toplumun beklentilerini karşılamadığını yineleyerek eleştirisini tamamladı.