Bağımlılık, Zayıf İrade Değil – Ruhsal Bir Alarm Olabilir
Bağımlılık yalnızca bir maddeye yönelme değil; kişide içsel bir boşluğu doldurma çabasıdır. Çeşitli özelliklerle kendini belli eder.
Gençlerde artan stres, akademik baskı, aidiyet eksikliği ve sosyal medyanın oluşturduğu görünmez rekabet ortamı, bağımlılığın psikolojik zeminini hazırlıyor. Bu nedenle erken dönemde farkındalık kazanmak ve profesyonel destek almak önemlidir.
Gençler Bağımlılığa Karşı Neden Daha Savunmasız?
Ergenlik ve genç erişkinlik dönemleri, kimlik arayışının yoğun yaşandığı zamanlardır. Kişi kendini gruba ait hissetmek veya yetersizlik duygusundan kurtulmak için alkol ya da madde kullanımına yönelebilir.
Uzm. Dr. Sema Bayçın uyarıyor,
“Genç kişiler duygularını tanımakta zorlandığında, keyif veren ama kısa süreli rahatlama sağlayan davranışlara sığınabilir. Bu durum zamanla kontrolü kaybetmeye yol açar..”
Çevresel baskılar, başarısızlık korkusu, aile içi iletişim eksikliği ve sosyal medyada mükemmel görünme çabası, duygusal doyumsuzluğu artırarak bağımlılığa zemin hazırlayabiliyor.
Tedavi de Kişinin ve Ailenin Durumu Anlayıp, Kabullenmesidir
Bağımlılıkla mücadele sürecinde tedavi yalnızca kişisel çabayla sınırlı kalmamalı; aile ve çevre desteği mutlaka dahil edilmelidir. Çünkü kişi kadar ailesi de bu sürecin bir parçasıdır.
Ailelerin, eleştirmek yerine dinleyen, yargılamak yerine anlamaya çalışan bir tutum sergilemesi, bireyin iyileşme sürecini hızlandırır. Özellikle gençlerde, seni anlıyorum cümlesi bazen n güçlü tedavi etkisi yaratır.
Aile içi farkındalık programları, psikolojik destek seansları ve grup terapileri, bağımlılığın sadece kişide değil, çevresinde de iyileşme yaratılmasını sağlar.
Bağımlılıktan Kurtulmak Mümkün mü?
Bağımlılıktan kurtulma süreci uzun ve sabır gerektirir; ancak mümkündür. Psiko terapi, ilaç tedavisi, psikolojik destek ve sosyal rehabilitasyon programları, kişinin yeniden kendi yaşamına dönmesini sağlar.
“Hiç kimse bağımlılık kimliğiyle doğmaz. Her birey, doğru destekle yeniden sağlıklı yaşamına dönebilir. Bağımlılık, yalnızca bir maddenin değil; duyguların esiri olmaktır. Bu zinciri kırmanın yolu, yargıdan değil, anlayıştan geçer.”