,, ,
Güney Ferhat Batı
Köşe Yazarı
Güney Ferhat Batı
 

21’inci Yüzyılın İkinci Çeyreğine Doğru: Güvenlik, Jeopolitika Ve Dünyamız

2023 ile birlikte 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini bitirmeye de az kaldı! 21’inci yüzyıla 2000’lerle başlamış olduk ve geriye dönüp baktığımızda dünyada ve ülkemizde koca bir çeyrekte çok şeyler yaşandığını görmek mümkündür. Özellikle 2001’de ABD’ye gerçekleştirilen Uluslararası Terörizm saldırısı, 2008 Dünya Finans Krizi, Dünya Salgını Covid 19 ve Rusya-Ukrayna Savaşı ve daha birçok olgu ve olay sıralanabilir. Dünyamızın bırakın 20’inci yüzyıldaki gibi olmasını, geride bırakacağımız 21’inci yüzyılın ilk çeyreği gibi olmayacağı aşikârdır. Zira çok kutupluluğun tezahürü ile birlikte, geçmişteki üstün gücünü korumak isteyen, hatta güçlendirmek isteyen bir ABD, bunun karşısında ise Çin, Rusya, Hindistan gibi birçok Asya ülkesinin/devletinin güçlenerek daha fazla rekabetin ortaya çıkmasıdır. Hakeza çok kutupluluğun artık sadece Asya’ya haiz olmayacağı gibi Afrika kıtasındaki bazı ülkelerinde buna dâhil olacağını görebiliyoruz. Ülkeler arasındaki birlikteliklerin artacağı ve uluslararası/bölgesel örgütlerin siyasi, ekonomik, kültür, güvenlik, savunma ve jeopolitik odaklı bütünleşmelerle artacağını belirtebiliriz.  ‘’Uluslararası Güvenlik, Jeopolitika, İstihbarat (Ekonomik) ve Gıda’’ bu dört eksende dünyanın daha fazla şekillendirilmeye çalışılacağı ve bunlarla var olan politikaların gerek ülkelere gerekse insanlığa dikte ettirileceği malumun ilanı gibidir. Pekâlâ, bu ne kadar sürdürülebilir olabilir diye kendi kendimize sormalıyız? Sürdürülebilir olmadığı için zaten dünya şu anda birçok sıkıntıyı, sorunu ve krizi yaşıyor, yaşamaktadır. 20’inci yüzyıldaki Soğuk Savaş Dönemi yarım yüzyıla yakın sürdü ve dünyanın birçok noktasına tezahür etti, keza unutulmamalıdır ki geride bıraktığımız yüzyılda iki büyük dünya savaşı yaşandı. Günümüz yüzyılına baktığımızda ise dijital (teknolojik) dünya ile birlikte, silahlanmanın büyük artışı ve bu teknolojinin kötüye kullanılması dâhilinde insanın kendi ırkını yok etmekle karşı karşıya kalacağı da ortadadır. Bugün şunu net olarak biliyoruz; ‘’Hipersonik’’ füzelerden bahsedilmekte ve bunların testleri Ruslar tarafından Barents Denizinde fazlasıyla gerçekleşti, aynı şekilde Kuzey Kore’nin de Japon Denizi ile Büyük Okyanusta bu denemeleri yıllardır gerçekleştirdiği ortadadır ki bizim bilmediklerimiz ne kadardır!  Nihayetinde uluslararası güvenliğin jeopolitik ile ilişkili olduğunu göz önüne aldığımızda bunun bir diğer ayağının ‘’güçlü istihbarat’’ ağı ile şekilleneceğidir. Dünyamız klasik olarak geride bıraktığımız istihbarat teknolojisinin çok ilerisindedir, sadece siyasi ve askeri değil, ekonomik ve gıda bağlamında uluslararası istihbaratın ilerlediğini ve devletlerin güç üstünlüğünü/kaynakları elinde tutarak bir nevi kendine bağımlı sömürü düzeni kurduklarını görebilmek mümkündür. Dünyamız içinde bulunduğumuz yüzyılın daha ilk 25 yılını doldurmadan büyük badireler atlattı(yor), ancak şöyle bir gerçeklik hala mevcuttur; NATO sınırlarını genişletmeye çalıştığı sürece ve bu genişleme bir ekonomik genişleme olmadığına göre ve askeri olduğu apaçıktır, Rusya ve Çin gibi ülkelerde ister istemez ulusal güvenliklerini öne sürecek argümanlarla birçok ‘’agresif’’ savunma gerçekleştirecektir. 21’inci yüzyılın geride bıraktığımız yüzyıldaki gibi iki büyük dünya savaşı yaşamamasını temenni ederken, ‘’Türkiye Cumhuriyeti’’nin nice ‘’Yüzyıllar’’ yaşamasını ve gelecek nesillerimizin görmesi ile…       
Ekleme Tarihi: 03 Ocak 2023 - Salı

21’inci Yüzyılın İkinci Çeyreğine Doğru: Güvenlik, Jeopolitika Ve Dünyamız

2023 ile birlikte 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini bitirmeye de az kaldı! 21’inci yüzyıla 2000’lerle başlamış olduk ve geriye dönüp baktığımızda dünyada ve ülkemizde koca bir çeyrekte çok şeyler yaşandığını görmek mümkündür. Özellikle 2001’de ABD’ye gerçekleştirilen Uluslararası Terörizm saldırısı, 2008 Dünya Finans Krizi, Dünya Salgını Covid 19 ve Rusya-Ukrayna Savaşı ve daha birçok olgu ve olay sıralanabilir. Dünyamızın bırakın 20’inci yüzyıldaki gibi olmasını, geride bırakacağımız 21’inci yüzyılın ilk çeyreği gibi olmayacağı aşikârdır. Zira çok kutupluluğun tezahürü ile birlikte, geçmişteki üstün gücünü korumak isteyen, hatta güçlendirmek isteyen bir ABD, bunun karşısında ise Çin, Rusya, Hindistan gibi birçok Asya ülkesinin/devletinin güçlenerek daha fazla rekabetin ortaya çıkmasıdır. Hakeza çok kutupluluğun artık sadece Asya’ya haiz olmayacağı gibi Afrika kıtasındaki bazı ülkelerinde buna dâhil olacağını görebiliyoruz. Ülkeler arasındaki birlikteliklerin artacağı ve uluslararası/bölgesel örgütlerin siyasi, ekonomik, kültür, güvenlik, savunma ve jeopolitik odaklı bütünleşmelerle artacağını belirtebiliriz. 

‘’Uluslararası Güvenlik, Jeopolitika, İstihbarat (Ekonomik) ve Gıda’’ bu dört eksende dünyanın daha fazla şekillendirilmeye çalışılacağı ve bunlarla var olan politikaların gerek ülkelere gerekse insanlığa dikte ettirileceği malumun ilanı gibidir. Pekâlâ, bu ne kadar sürdürülebilir olabilir diye kendi kendimize sormalıyız? Sürdürülebilir olmadığı için zaten dünya şu anda birçok sıkıntıyı, sorunu ve krizi yaşıyor, yaşamaktadır. 20’inci yüzyıldaki Soğuk Savaş Dönemi yarım yüzyıla yakın sürdü ve dünyanın birçok noktasına tezahür etti, keza unutulmamalıdır ki geride bıraktığımız yüzyılda iki büyük dünya savaşı yaşandı. Günümüz yüzyılına baktığımızda ise dijital (teknolojik) dünya ile birlikte, silahlanmanın büyük artışı ve bu teknolojinin kötüye kullanılması dâhilinde insanın kendi ırkını yok etmekle karşı karşıya kalacağı da ortadadır. Bugün şunu net olarak biliyoruz; ‘’Hipersonik’’ füzelerden bahsedilmekte ve bunların testleri Ruslar tarafından Barents Denizinde fazlasıyla gerçekleşti, aynı şekilde Kuzey Kore’nin de Japon Denizi ile Büyük Okyanusta bu denemeleri yıllardır gerçekleştirdiği ortadadır ki bizim bilmediklerimiz ne kadardır! 

Nihayetinde uluslararası güvenliğin jeopolitik ile ilişkili olduğunu göz önüne aldığımızda bunun bir diğer ayağının ‘’güçlü istihbarat’’ ağı ile şekilleneceğidir. Dünyamız klasik olarak geride bıraktığımız istihbarat teknolojisinin çok ilerisindedir, sadece siyasi ve askeri değil, ekonomik ve gıda bağlamında uluslararası istihbaratın ilerlediğini ve devletlerin güç üstünlüğünü/kaynakları elinde tutarak bir nevi kendine bağımlı sömürü düzeni kurduklarını görebilmek mümkündür. Dünyamız içinde bulunduğumuz yüzyılın daha ilk 25 yılını doldurmadan büyük badireler atlattı(yor), ancak şöyle bir gerçeklik hala mevcuttur; NATO sınırlarını genişletmeye çalıştığı sürece ve bu genişleme bir ekonomik genişleme olmadığına göre ve askeri olduğu apaçıktır, Rusya ve Çin gibi ülkelerde ister istemez ulusal güvenliklerini öne sürecek argümanlarla birçok ‘’agresif’’ savunma gerçekleştirecektir. 21’inci yüzyılın geride bıraktığımız yüzyıldaki gibi iki büyük dünya savaşı yaşamamasını temenni ederken, ‘’Türkiye Cumhuriyeti’’nin nice ‘’Yüzyıllar’’ yaşamasını ve gelecek nesillerimizin görmesi ile… 

   

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
İhsan
(04.01.2023 13:42 - #193)
Başımıza neler geleceğinin özeti gibi.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İhsan
(04.01.2023 13:42 - #194)
Başımıza neler geleceğinin özeti gibi.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.