Mimoza Kadınları Derneği'nden Kadın ve Çocuk Cinayetlerine Karşı Farkındalık Projesi

Mimoza Kadınları Derneği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle, kadın ve çocuk cinayetlerine karşı farkındalık yaratmak için ‘Bir Fidan Bir Can’ projesi başlatıldı.

MİMOZA KADINLARI DERNEĞİ VE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA BAĞLI YEŞİL ALANLAR MÜDÜRLÜĞÜ İŞ BİRLİĞİ İLE ‘YAŞAM HAKLARI ELLERİNDEN ALINAN HER KADIN VE ÇOCUĞUMUZ İÇİN’ ‘BİR FİDAN BİR CAN HER FİDAN, BİR UMUT’ Dedik. EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜMÜZ  ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZE VE PROJEMİZE START VERME İMKANINI BİZE SAĞLADIĞI İÇİN Başkanımız Mansur Yavaş’a yürekten teşekkür ediyoruz. PROJEMİZİN AMACI - Kadın ve çocuk cinayetlerine karşı farkındalık yaratmak. - Kadınlar ve çocuklarımızın yaşam haklarına dikkat çekmek, - Öldürülen kadınlarımız ve çocuklarımızın anılarını yaşatmak. - Toplumu bilinçlendirmek ve harekete geçirmek. - Doğaya katkıda bulunmak. Gelecek nesillere ormanlarımızı miras bırakmaktır. Ankara Büyükşehir Belediyemiz tarafından temin edilen fidanlar süs kirazı ve süs elması olarak belirlenmiştir. Proje başlangıcı olarak seçilen fidanlarımız az sonra siz duyarlı arkadaşlarımızın elleri ile toprakla buluşturulacaktır. Bundan sonraki fidanlarımızın seçimini yaparken iklimine uygun, dayanıklı ağaç türleri ile meyve ağaçları tercih edilecektir. Ceviz badem kayısı erik elma armut gibi…  Kadınlarımız tarafından ekilmesi beklenen ağaçlarımız bizlere desteğini esirgemeyen erkeklerimizi de bu projeye dahil ederek fidanlarımızı, katledilen kadınlarımız ve çocuklarımız için isimlerinin yazılı olduğu künyeleri ile beraber  toprakla buluşturacağız. Kadınların daima yanında olan erkeklerimize de ayrıca teşekkürü bir borç biliriz. Projemizin devamlılığı için;  Belediye veya diğer resmi kurumlardan fidan dikmeye elverişli yer tahsisi sağlanması için projemiz anlatılacaktır.. Fidan dikimimizin başlangıcı için, özellikle  08/MART /2025 Dünya Emekçi Kadınlar Günü, farkındalığın oluşması adına tercih edilmiştir. 8422 fidanın toprakla buluşması için 25 Kasım ve 5 Aralık tarihlerinde de ekim yapılması hedeflenmiştir. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi ile Ailenin odak noktası ve oluşumun kaynağı olan kadınlarımızın, ülkemizde kadın cinayetlerine konu olmaması için Kadın ve çocuk cinayetlerinin temelinde yatan nedenleri araştırdığımızda,   Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğe ve Ataerkil Zihniyete,  Erkek Şiddeti ve Kontrol İsteğine, Nefret ve Düşmanlığa, Töre ve Namus Cinayetlerine, Psikolojik Sorunlar ve Madde Bağımlılığına, Yasal Boşluklar ve Caydırıcılık Eksikliğine dikkat çekmek isteriz. Kadın ve çocuk cinayetleri, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok ciddi bir sorundur. Bu sorunun çözümü için çok boyutlu ve uzun vadeli stratejiler gerekmektedir. Toplumun her kesiminde, kadın-erkek eşitliği konusunda farkındalık yaratmak çok önemlidir. Kadınların hakları, şiddetin kabul edilemez olduğu ve kadın cinayetlerinin bir insan hakları ihlali olduğu konularında eğitimler verilmeli, seminerler düzenlenmelidir. Medya, kadın ve çocuk cinayetlerini sorunun sebebi ve çözüm önerileri ile sunan bir yaklaşımla ele almalıdır. Medya, kadın cinayetlerini haberleştirirken dikkatli olmalı, şiddeti özendirici veya normalleştirici bir dil kullanmamalıdır. Kadın cinayetlerinin altında yatan nedenleri ve çözüm önerilerini gündeme getirilmelidir. Kadın ve çocuk cinayetlerine karşı caydırıcı cezalar içeren yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Yasaların uygulanmasındaki eksiklikler giderilmeli, yargı süreçleri hızlandırılmalı ve etkin bir şekilde yürütülmelidir. Kadınların şikayetlerini bildirebilecekleri ve destek alabilecekleri mekanizmaların güçlendirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır ki bu konu da projemizin devamıdır. Toplumda ki cinsiyetçi önyargıları ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için kadınların toplumdaki yerini güçlendirmek, eğitim ve iş hayatında daha fazla yer almalarını sağlamak önemlidir. Aile içinde şiddetin ve kadın cinayetlerinin kabul edilemez olduğu konusunda toplumsal bir bilinç oluşturulmalıdır. Kadın ve çocuk cinayetlerini önleme konusunda devletin kurumları arasında işbirliği ve koordinasyon sağlanmalıdır.  Şiddet mağdurlarına psikolojik destek, danışmanlık ve sığınma evleri gibi hizmetler sunulmalıdır. Mevcutta sunulan hizmetler geliştirilmelidir. Sivil toplum kuruluşları, kadın örgütleri ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde çalışılmalıdır. ANCAK, Toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak için yaşam hakları ellerinden alınan  her BİR kadın ve çocuğumuz için künyesi oluşturulmuş bir fidan dikmek ve sürdürebilirliği adına devamında çalışmalar yapmak karAnlıĞa yakılan bir mum MİSALİ OLACAKTIR. KADIN GÜÇLENİRSE TOPLUM GÜÇLENİR, TOPLUM GÜÇLENİRSE üLKE GÜÇLENİR. SAYGILARIMIZLA... MİMOZA KADINLARI DERNEĞİ BAŞKANI MERİH UZUN