Buğra Kavuncu, Dün ‘ırkçı, zalim, faşist’ dediklerine bugün methiyeler düzüyorlar
Buğra Kavuncu, Dün ‘ırkçı, zalim, faşist’ dediklerine bugün methiyeler düzüyorlar
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, 1991 yılında yaşanan Çetinkaya Mağazası katliamında 12 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan teröristin geçtiğimiz haftalarda tahliye edildiğini hatırlattı. DEM Parti’nin düzenlediği etkinliklere katılan teröristin açıklamalarına işaret eden Kavuncu, AK Parti ve MHP’ye seslendi: “Cumhuriyet’e ‘faşist’, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına ‘Kürdistan’ deniliyor. Sizin müktesebatınız bunu kaldırıyor mu? Bu size hiç dokunmuyor mu?”
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de basın toplantısı
düzenledi.
Terörsüz Türkiye adıyla yürütülen sürece değinen Kavuncu, “Bütün bu süreçte, terör örgütünün
ve terör örgütünün başının; bütün Kürtleri temsil eden bir yapı olarak kabul edilmesinin ne kadar
büyük sakıncalar getireceğini dillendirdik. Kutuplaşmış Türkiye’de, bu sürecin Türkiye’yi daha
da farklı bir boyutta kutuplaştıracağını, ‘iç cepheyi güçlendirelim’ derken bırakın güçlenmeyi
bugüne kadar olmayan birtakım gerginliklerin ve provokasyona açık bir ortamın ortaya
çıkacağını söyledik. Gün geçtikçe bunun tezahür etmeye başladığını görüyoruz. Görmenin de
üzüntüsü içerisindeyiz” dedi.
“Dün ‘ırkçı, zalim, faşist’ dediklerine bugün methiyeler düzüyorlar”
Süreci eleştirmenin suç haline getirilmeye çalışıldığını savunan Kavuncu, “Sürece karşı
çıkanların, İmralı’nın iktidara yaptığı çağrıyla susturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Meclis Başkanvekili de bu çağrıyı yineliyor. İfade özgürlüğü, demokrasi, emek diyenlerin de
gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını görüyoruz. Daha dün ‘ırkçı, zalim, faşist’ dediklerine bugün
methiyeler düzenlerin derdinin Türkiye olduğunu kimsenin anlaması mümkün değil. İYİ Parti
olarak bizim derdimiz; ortak kimliğimizi, Cumhuriyet’in bize vermiş olduğu şahsiyeti, hürriyeti,
eşitliği, bağımsızlığı muhafaza etmek ve korumaktır. Zira bir asırdır bölgede dimdik ayakta
durmamızın tek ve yegâne sebebi Cumhuriyet’tir ve bu zorlu coğrafyada bizi ayakta tutan da
Cumhuriyet değerleridir. Bu nedenle derdi istikrarsızlık olan, derdi kaos olan, derdi kargaşa olan
karanlık mihrakların son dönemde ısrarla Cumhuriyet’e nasıl saldırdıklarını da hep beraber
görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sivil vatandaşlarımızı katletmiş bir terörist, Cumhuriyetimizi zalim olmakla suçluyor”
1991 yılında yaşanan Çetinkaya Mağazası katliamında 12 kişinin hayatını kaybetmesine neden
olan teröristin geçtiğimiz haftalarda tahliye edildiğine işaret eden Kavuncu, “Bu terörist, DEM
Parti etkinliklerinde şehir şehir geziyor. Size şimdi bu etkinliklerdeki bazı konuşmalardan
pasajlar okuyacağım. ‘Artık Kürdistan’ın herhangi bir salonunda önder Apo’nun fotoğrafının
değil, kendisinin fiili olarak olması gerekiyor.’ diyor bu terörist. Yine devam ediyor ve ‘Biz
faşist bir Cumhuriyet’le entegre falan olmayız. Biz otoriter, zalim bir Cumhuriyet’le entegre
olmayız.’ ifadelerini kullanıyor. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında 12 masum sivil vatandaşı
yakarak katletmiş bir terörist nutuklar atıyor, Cumhuriyetimizi zalim olmakla suçluyor. Bütün
bunlar olurken biz bu sürece itiraz edince; bu etkinliklerin tertip edilmesinde rol oynayanlar,
hassasiyetlerimizi dile getirmemiz üzerine bizi ırkçılıkla, zalimlikle, faşistlikle suçluyorlar.”
şeklinde konuştu.
“Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkâr”
Türkiye’nin son derece kritik, tehlikeli ve şaşırtıcı bir süreçten geçtiğini vurgulayan Kavuncu,
“ Tahliye edilen terörist bunları söylerken, bir başka tarafta da terör örgütü başının ismi Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nde, tezahüratlar eşliğinde haykırılıyor. Plan ve Bütçe Komisyonu Üyemiz
ve Samsun Milletvekilimiz Sayın Erhan Usta, bir sorudan dolayı Meclis Başkanı tarafından
mahkemeye veriliyor. Arkadaşlarımız terör ve terör örgütü aleyhine konuştukları zaman veya bir
belediyedeki yolsuzluk iddialarını gündeme getirdikleri zaman ‘şebek’, ‘katil’ gibi çok ağır
iftiralarla, ithamlarla karşılaşıyorlar. Dedim ya; enteresan, şaşırtıcı ve zulmün, şiddet yanlılarının
arsızlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Ziya Paşa’nın meşhur bir sözü vardır: ‘Ne günlere kaldık ey
Gazi Hünkâr.’ Hakikaten ‘Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkâr’ diyeceğimiz bir süreçten
geçiyoruz” dedi.
AK Parti ve MHP’ye seslendi
AK Parti ve MHP’ye seslenen Kavuncu, “12 kişinin katili bir teröristin bu rahatlığını, bu
pervasızlığını, bu yüzsüzlüğünü nasıl kaldırabiliyorsunuz? Sessiz kaldıkça arsızlık ve pervasızlık
artıyor. Apo sloganları atıldığında da bu sessizlik vardı. Şimdi de ‘Terörsüz Türkiye’ dedikçe
terör örgütü mensuplarının nasıl şuursuzca ve fütursuzca hareket ettiklerini görmüyor musunuz?
Bu size hiç dokunmuyor mu? Cumhuriyet’e ‘faşist’, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına
‘Kürdistan’ deniliyor. Sizin müktesebatınız bunu kaldırıyor mu, buna el veriyor mu? Masum
vatandaşlarımızın gözünün yaşına bakmamış, sivillerin bulunduğu bir mağazaya molotof atıp 12
kişiyi katletmiş bir terörist bugün barış mesajları veriyor. Geldiğimiz nokta bu. DEM Parti’ye
söyleyecek bu konuda bir sözümüz yok; durdukları yer belli. Dün faşist dediklerini bugün
kutsuyorlar; bugün bize ettikleri hakaretleri, dün Cumhur İttifakı’na ediyorlardı. Dolayısıyla
dertlerinin Türkiye olmadığı da apaçık ortada” değerlendirmesini yaptı.
DEM Parti’nin raporu: “Rejim değişikliği taslağı gibi hazırlanmış”
Süreç kapsamında DEM Parti’nin hazırladığı rapora değinen Kavuncu, “Bu raporun adeta bir
rejim değişikliği taslağı gibi hazırlandığını; ulus-devletin ve üniter yapının hedefe konulduğunu
çok net bir şekilde anlıyoruz. AK Parti ve MHP ise bütün bu olanları izliyor. Bugünler maalesef
iç barışı tahkim etmek yerine, iç barışı daha da bozacak bir sürecin ihtimalini gün geçtikçe
artırıyor. Buradaki asıl sorun ve asıl iki sorumlu da bu iki siyasi parti, yani Cumhur İttifakı’dır.
Sanki bugün yaşananlar, bugün geldiğimiz nokta, kamuoyunun bütün bu rahatsız olduğu
konular; bu iki partinin dışındaymış gibi dışarıdan oturup izliyorlar. Hani bu yolu beraber
yürüyecektiniz? Çıkın bir kelime söyleyin. Ya bütün bunların normal olduğunu düşünüyorsunuz
ya da konuşmaya, cümle sarf etmeye, söz söylemeye mecaliniz kalmamış” ifadelerini kullandı.
“Bizim dışımızda bunların yanlış olduğunu söyleyecek hiç kimse kalmamış”
İYİ Parti’nin tüm sürece karşı çıktığını hatırlatan Kavuncu, “Zannediyorlar ki bizi sindirecekler.
Bir kuşatma yapar gibi, her koldan bizi sindirmeye kalkacak bir anlayış içerisindeler adeta.
Cumhur İttifakı ve maalesef ısrarla komisyon meselesinde koşan diğer muhalefet aktörleri de
birçok konuda sessizliğini koruyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ermeni soykırımı
iddiaları dillendirildiğinde de, terör örgütü bölücü başının ismi Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde tezahüratlar eşliğinde söylendiğinde de bu sessizliği gördük. Bugün teröre bilfiil
bulaşmış ama şimdi siyasi bir kimliğe bürünenlerin kapı kapı dolaşıp konuştuklarında da Cumhuriyetimize dil uzatıldığında da yine aynı sessizliği görüyoruz. Bizim dışımızda bunların
yanlış olduğunu söyleyecek hiç kimse kalmamış” şeklinde konuştu.
“Hiçbir vatandaşımızı feodal yapıların kucağına ya da terör örgütlerinin fantezilerine
kurban etmeyeceğiz”
İYİ Parti olarak mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizen Kavuncu, “Ülkemizdeki
kardeşlik ikliminin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan
herkesi, etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir
vatandaşımızı feodal yapıların kucağına ya da terör örgütlerinin fantezilerine kurban
etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti; üniter yapısıyla, Cumhuriyet’in yarattığı eşitlik çerçevesinde
bir hukuk devleti olmak zorundadır. İnsan haklarına saygılı, anayasal demokrasinin tam olarak
hâkim kılındığı bir ülkeyi muhafaza etmek durumundayız. Dünyadan ve hakikatten kopuk
fantastik kavramlarla, şiddete dayalı çözümü uygulamaya kalkacak kadar zalimleşmiş figürlerin
‘önder’ kabul edileceği dönemi Türkiye artık geride bırakmak zorundadır. Cumhuriyetimize,
özgürlüklerimize ve kardeşliğimize de İYİ Parti olarak sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.
“2,7 trilyonluk faiz yükünün sorumlusu Mehmet Şimşek değil Erdoğan’dır”
TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Kavuncu, “Bize göre bu;
milleti tüketen, tükenmekte olan bir iktidarın tükeniş bütçesidir” değerlendirmesini yaptı.
Bütçenin gerçek sahibinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savunan Kavuncu,
“Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi bir krallık, bir sultanlık, bir padişahlık değilse; Sayın
Cumhurbaşkanı da yürütmenin başıysa, bizlerden toplanan vergilerin, yani milletin parasının
nereye, nasıl harcanacağını gelip burada izah etmesi gerekir. 18,9 trilyonluk bütçenin sahibinin,
bir önceki yıla göre yüzde 40 artan faiz giderlerinin, nasıl oldu da bu noktaya geldiğini bize izah
etmesi gerekir. Zira 2,7 trilyonluk faiz giderinin sorumlusu Mehmet Şimşek değildir. Bunun ana
sorumlusu, bu işi buraya getiren Sayın Cumhurbaşkanı’dır.” ifadesini kullandı.
Bazı başkanlıkları da görüşmelerde görmediğine dikkat çeken Kavuncu, “Cumhurbaşkanlığı
bütçesi görüşülürken, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde olan Diyanet İşleri Başkanlığı, İletişim
Başkanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı komisyon görüşmelerine gelmedi. Yapılan eleştiriler ve
çağrılar yerini bulmuş olacak ki İletişim Başkanı’nı gördük ama Diyanet İşleri Başkanı dünkü
Genel Kurul görüşmelerinde yine yoktu” şeklinde konuştu.
Görüşmeler sırasında yönelttikleri sorulara cevap alamadıklarını da ekleyen Kavuncu,
“Rakamların kendilerini rahatsız ettiğini, verilerden rahatsız olduklarını gördük. Hoşlarına
gitmeyen her türlü veriyi ‘FETÖ’cülerin manipülasyonu’ diye yaftalamaya kalktılar. Kendi
bakanlıklarının yayımladığı verileri gündeme getirdiğimizde pek bir şey diyemediler ama TÜİK
verilerini söylediğimizde yine sessizliğe büründüler. Yakında TÜİK’i de “FETÖ’nün algı
operasyonu” diye itham etmeleri hiç şaşırtıcı olmayacaktır” dedi
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

