,, ,

Av. Özlem Gezeker: Sit Alanı Olduğunu Bilmeden Suç İşlenmiş Sayılamaz

Gündem 05.05.2025 - 09:45, Güncelleme: 05.05.2025 - 09:45 5751+ kez okundu.
 

Av. Özlem Gezeker: Sit Alanı Olduğunu Bilmeden Suç İşlenmiş Sayılamaz

Av. Arb. Özlem Gezeker: “Sit alanında işlem yapan kişinin cezalandırılması, alanın koruma statüsünü bilmesine bağlıdır. Aksi hâlde suç oluşmaz
Av. Arb. Özlem Gezeker : “Suçun oluşumu için failin bilgi ve kastı somut biçimde ortaya konmalıdır.” Yargıtay 12. Ceza Dairesi, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına yönelik davalarda önemli bir içtihata imza attı. Daire, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki suçlarda, failin müdahale ettiği taşınmazın sit alanı ya da tescilli kültür varlığı olduğunu bilmesi gerektiğine hükmetti. Karara göre, hukuki belirlilik ilkesi uyarınca, kişilerin müdahalede bulundukları alanın koruma statüsünden haberdar olmaları suçun oluşumu açısından belirleyici. Bu kapsamda, sit kararının mahallinde ilan edilip edilmediği, sanığın o tarihte bölgede ikamet edip etmediği ve ilana vakıf olup olmadığı gibi unsurların detaylı biçimde araştırılması gerektiği ifade edildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat ve Arabulucu Özlem Gezeker, Yargıtay’ın kararının yalnızca kültürel mirasın korunmasına değil, bireylerin adil yargılanma hakkının güvence altına alınmasına da hizmet ettiğini belirtti. Gezeker, “Failin cezai sorumluluğunun doğabilmesi için tescilli ya da korunan bir alanda işlem yaptığını bilmesi gerekir. Aksi takdirde, suçun manevi unsuru eksik kalır,” dedi. Yargıtay, özellikle iş makinası operatörü gibi ücret karşılığı çalışan kişilerin koruma statüsünü araştırmakla yükümlü tutulamayacağını belirtti. Ayrıca, tapu kaydında sit alanı olduğuna dair bir şerh yoksa failin bilmediği varsayılacak ve suç oluşmayacak. Bununla birlikte, Kapalıçarşı gibi tarihi özelliği toplumca bilinen bölgelerde, ayrı bir ilan yapılmasa da izinsiz müdahalelerin doğrudan suç teşkil edeceği belirtildi. Aynı şekilde, belediyeye başvurarak yapının tarihî niteliğinden bahseden kişiler için “bilme kriteri”nin gerçekleştiği kabul ediliyor. Av. Arb. Özlem Gezeker, “Bu kararlar, hukukun hem koruyucu hem de adalet sağlayıcı işlevini birlikte yerine getirdiğini gösteriyor. Kişilerin cezalandırılması, açık bilgi, ilan ve somut farkındalıkla temellendirilmelidir,” ifadelerini kullandı.
Av. Arb. Özlem Gezeker: “Sit alanında işlem yapan kişinin cezalandırılması, alanın koruma statüsünü bilmesine bağlıdır. Aksi hâlde suç oluşmaz

Av. Arb. Özlem Gezeker : “Suçun oluşumu için failin bilgi ve kastı somut biçimde ortaya konmalıdır.”

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına yönelik davalarda önemli bir içtihata imza attı. Daire, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki suçlarda, failin müdahale ettiği taşınmazın sit alanı ya da tescilli kültür varlığı olduğunu bilmesi gerektiğine hükmetti.

Karara göre, hukuki belirlilik ilkesi uyarınca, kişilerin müdahalede bulundukları alanın koruma statüsünden haberdar olmaları suçun oluşumu açısından belirleyici. Bu kapsamda, sit kararının mahallinde ilan edilip edilmediği, sanığın o tarihte bölgede ikamet edip etmediği ve ilana vakıf olup olmadığı gibi unsurların detaylı biçimde araştırılması gerektiği ifade edildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat ve Arabulucu Özlem Gezeker, Yargıtay’ın kararının yalnızca kültürel mirasın korunmasına değil, bireylerin adil yargılanma hakkının güvence altına alınmasına da hizmet ettiğini belirtti. Gezeker, “Failin cezai sorumluluğunun doğabilmesi için tescilli ya da korunan bir alanda işlem yaptığını bilmesi gerekir. Aksi takdirde, suçun manevi unsuru eksik kalır,” dedi.

Yargıtay, özellikle iş makinası operatörü gibi ücret karşılığı çalışan kişilerin koruma statüsünü araştırmakla yükümlü tutulamayacağını belirtti. Ayrıca, tapu kaydında sit alanı olduğuna dair bir şerh yoksa failin bilmediği varsayılacak ve suç oluşmayacak.

Bununla birlikte, Kapalıçarşı gibi tarihi özelliği toplumca bilinen bölgelerde, ayrı bir ilan yapılmasa da izinsiz müdahalelerin doğrudan suç teşkil edeceği belirtildi. Aynı şekilde, belediyeye başvurarak yapının tarihî niteliğinden bahseden kişiler için “bilme kriteri”nin gerçekleştiği kabul ediliyor.

Av. Arb. Özlem Gezeker, “Bu kararlar, hukukun hem koruyucu hem de adalet sağlayıcı işlevini birlikte yerine getirdiğini gösteriyor. Kişilerin cezalandırılması, açık bilgi, ilan ve somut farkındalıkla temellendirilmelidir,” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.