Zülfü Livaneli’den her türlü ayrımcılığa karşı çocuk kalpleri ısıtacak bir göç hikâyesi…

Yılmaz, Türkiye’deki köyünde mutlu mesut yaşarken bir gün babası daha iyi bir iş bulunca ailesiyle İsveç’e göç etmek zorunda kalıyor. Orada yepyeni bir hayata başlayan Yılmaz, ayrımcılığa maruz kalmaktan kurtulamasa da sonunda kardeşlik kazanıyor. 

İsveç’teki ilk zamanları oldukça sıkıntılı geçen Yılmaz. Sınıftaki herkesin sarı saçlı olduğunu görünce kendini farklı hissediyor. Kara kafa diye dalga geçen çocuklardan kurtulmak için çareyi şapka takmakta buluyor. Şapkasıyla saçlarını kapatan ve hiç konuşmayan Yılmaz bir gün hırsızlıkla suçlanınca neye uğradığını şaşırıyor. Gerçek ortaya çıktığında ise utanan Yılmaz değil, onu suçlayanlar oluyor. 

Yılmaz yıllar sonra bu hikâyeyi anlatmaya kendi oğlunun sınıfındaki Arap arkadaşıyla alay etmesi üzerine karar veriyor. Neyse ki hikâyeyi dinleyen Ali, çok geçmeden yaptığı yanlıştan dönüyor ve dostluk kazanıyor.

Zülfü Livaneli’nin kusursuz kaleminde çıkan Şapka, her çocuğun kitaplığında bulunması gereken barışçıl bir hikâye.

Arka kapak

Kendini hiç yalnız hissettiğin oldu mu? 

Belki saç rengin herkesinkinden biraz farklıdır, belki ten rengin diğerlerinden daha koyudur ya da belki dilini hiç bilmediğin bir yerde sessiz kalmışsındır. 

Küçük Yılmaz köyünü geride bırakıp ailesiyle İsveç’e göç ettiğinde işte tam da bu haldeydi. Okuldaki sarışın öğrencileri görünce “kara kafa”sından utanır oldu. Tavan arasında bir şapka bulduğunda tüm sorunlar çözülür sandı ama asıl çözüm kendin gibi kalabilmekte, dostlukta ve kardeşlikteydi. 

Artık, büyüdüğünde minik oğluna anlatacağı bir öyküsü vardı.