Özel’den Sert Eleştiri, Rakibinden Kaçmanın Maliyeti Olur

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, BBC Türkçe’ye verdiği kapsamlı röportajda hem gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi hem de partisinin 2026 yılına uzanan siyasi yol haritasını anlattı. Çözüm süreci, demokratikleşme, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları ve yargı operasyonları başta olmak üzere pek çok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulunan Özel, “Terörsüz Türkiye adımları ile demokratik Türkiye adımları peş peşe değil, iç içe ilerlemeli” dedi.

Yeni çözüm süreci kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üzerinden yaşanan tartışmalara değinen Özel, CHP’nin sürece “ilkesel ve yapıcı” bir katkı sunduğunu vurguladı. CHP’nin komisyonda yer alması nedeniyle İYİ Parti’nin, İmralı’ya giden heyette bulunmaması nedeniyle DEM Parti’nin ve raporda yasa önerisi yer almaması nedeniyle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerine hedef olduğunu hatırlatan Özel, bu tutumun seçmende karşılık bulduğunu söyledi.

Özel, elindeki verilere göre CHP’lilerin yüzde 85’inin, toplumun ise yüzde 65’inin partinin tutumunu doğru bulduğunu ifade ederek, “Vatandaş, komisyona girmenizi de doğru buluyor, İmralı’ya gitmemenizi de” dedi. DEM Parti seçmeninin yüzde 75’inin ise “CHP İmralı’ya gitmeliydi” görüşünde olduğunu belirten Özel, buna rağmen CHP’nin kendi çizgisini koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “CHP su koyverdi” eleştirilerine de yanıt veren Özel, CHP raporunda kapsamlı demokratikleşme önerilerinin yer aldığını ve sürece özel yasal düzenlemelere katkıya açık olduklarını söyledi. Erdoğan’ın algı yaratmaya çalıştığını savunan Özel, “CHP İmralı meselesini bir kavşak olarak görmedi, ayrılmadı. Bir tümsek olarak gördü, aştı ve yola devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Kürt sorununun çözümünde “önce barış, sonra demokrasi” ya da “önce yasa, sonra demokratikleşme” yaklaşımını doğru bulmadıklarını vurgulayan Özel, CHP’nin bu süreçte “peş peşelik” yerine “iç içelik” ilkesini savunduğunu belirtti. Demokratikleşme olmadan Kürt sorununun çözülemeyeceğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına da değinen Özgür Özel, kendisinin adaylık talebi olmadığını yineleyerek Ekrem İmamoğlu’nun adaylığında ısrarlı olduklarını söyledi. İmamoğlu’nun diploma ya da başka bir dava ile adaylığının engellenmesinin “darbe ürünü bir iş” olacağını savunan Özel, “Erdoğan rakibinden kaçmanın maliyetini görmeli” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında da konuşan Özel, Yavaş’ın kimsenin yedeği olmadığını vurgulayarak, “Mansur Yavaş bu milletin gönlünde çok önemli bir yerde. Ekrem İmamoğlu’nun da yedeği değildir” ifadelerini kullandı.

Son dönemde yargı eliyle yürütülen operasyonları da değerlendiren Özel, bu süreçlerin CHP’ye yönelik siyasi operasyonları normalleştirmeyi amaçladığını savundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden yürütülen uygulamaların itibar suikastına dönüştüğünü dile getirdi.

CHP’nin yeni dönemde mitinglere devam edeceğini ancak daha “pozitif gündemler” oluşturacağını söyleyen Özel, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ve gölge kabine yapılanmasının iktidar yürüyüşünde önemli rol oynayacağını ifade etti. Mevcut sistemle seçime gidileceğini ancak yetki verilmesi halinde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceğini de sözlerine ekledi.

Parti içi sürece ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özel, kurultay sürecinin ardından birlik mesajı verdi. “Delegenin mesajını aldık” diyen Özel, parti içi muhalif isimlere de yeni görevler verileceğini söyledi. İstanbul İl Başkanlığı’na ilişkin kayyum tartışmalarını ise “inat” olarak nitelendirdi.