Nurullah Kadirioğlu’nun Yeni Şiir Kitabı: “Şehir, Zaman, Kadın”

Gazetecilik kariyerine TRT’de başlayan, uzun yıllar televizyonculuk ve akademisyenlik yapan Nurullah Kadirioğlu’nun yeni şiir kitabı “Şehir, Zaman, Kadın” okuyucuyla buluştu. Kadirioğlu, bu eserinde insanın varoluşsal arayışlarını ve özgürleşme isteğini derinlemesine işliyor.

İnsanın İki Yönlü Yolculuğu

Kadirioğlu, şiirlerinde insanın gerçekliği anlama çabasını iki temel yolculuk üzerinden ele alıyor:

Aklın Yolculuğu: Bilinmeyenleri çözmeye çalışan, rasyonel arayış.

Varoluş Yolculuğu: İnsanın kendini, varlığını ve değerini anlama çabası.

Şair, sanatın ve şiirin doğuşunu, insanın en temel ihtiyacı olan özgürleşme isteğine bağlıyor. Özgürce yaşama ve yaşamı yeniden biçimlendirme arzusunu, “nefesin unutulduğu yerde dansı bırakır” ve “böyle akşamlar elbette şaraba benzer” gibi imgelerle ifade ediyor.

Düş Gücü ve Sıkıcılığa İtiraz

Kadirioğlu’na göre düş gücü, şiirdeki en temel itici güçtür. Şair, “gerçek sıkıcıdır, belli, kemikleşmiş alışkanlıklar insanın ruhunu boğar” diyerek, şiirin bu sıkışmışlığa karşı bir nefes alma alanı, bir soluklanma olduğunu belirtiyor. Şiir, insanın ruhunu boğan alışkanlık zincirlerinden kurtulma arayışının kelimelerdeki biçimi oluyor.

Kitapta yer alan “İkinci yeni alkol vesaire” dizesiyle geçmiş yaşanmışlıklara gönderme yapan şair, “hadi bana yahû” çağrısıyla da okuyucuyu aşka ve hayata davet ediyor.

Kitabın tanıtım bülteninde Metin Cengiz’in de belirttiği gibi, Nurullah Kadirioğlu’nun şiirleri, insanın özgürleşme isteğinin kelimelerde biçim bulmuş, yaşayan ve nefes alan hâlini temsil ediyor.