Deprem Korkusu Günlük Yaşamı Bozuyorsa Profesyonel Destek Afet Çantası Kadar Zaruridir!

Uzmanlardan Deprem Korkusu Uyarısı: Sürekli Tetikte Olmak Kaygı Bozukluğuna Dönüşebilir

Uzmanlar, sürekli tetikte yaşamanın bir yaşam biçimi olmadığını ve insan zihninin bu gerilime uzun süre dayanamayacağını belirtiyor. Deprem korkusu, belli bir düzeye kadar normal olsa da, günlük yaşamı, ilişkileri ve bedensel sağlığı olumsuz etkilediğinde anksiyete bozukluğu veya travma sonrası stres tepkisine dönüşebilir.

 

Güven Duygusunun Sarsılması

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Önder Kavakçı, depremin, insanların bastıkları toprağı ve evlerini güvenli kabul etme inancını kökten sarstığını vurguluyor:

"Eve girdiğinizde rahatlarsınız, emniyettesinizdir. Deprem, bu en güvende olduğumuz yerle ilgili inançlarımızı sarsar ve ‘hiçbir yer güvenli değil’ algısına yol açar.”

Tekrarlayan depremlerin sürekli tehdit algısı yarattığını belirten Kavakçı, kişinin sarsıntı yokken bile sarsılıyormuş gibi hissedebileceği veya en ufak hareketin alarm sistemini tetikleyebileceği durumların psikolojik sorunlara işaret ettiğini kaydetti.

 

Ne Zaman Uzman Desteği Gerekir?

Klinik Psikolog Mader Bengisu Bilgen ve Prof. Dr. Kavakçı, deprem sonrası bir iki gün süren tedirginliğin normal olduğunu, ancak aşağıdaki belirtilerin haftalarca devam etmesi halinde profesyonel destek almanın afet çantası hazırlamak kadar zaruri olduğunu belirtiyor:

Psikolojik ve Bedensel Belirtiler İşlevsellik Kaybı Sürekli tetikte olma, irkilme veya sarsıntı hissi İş, eğitim ve sosyal ilişkilere dönmekte güçlük çekilmesi Çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi Yaşam alışkanlıklarını sürdürmekte zorluk çekme Uyku bozuklukları, kabuslar Aşırı uyarılmışlık ve travma kaygısı tepkilerinin şiddetlenmesi Tahammülsüzlük, sinirlilik, duygusal donukluk Sorunların kronikleşerek depresyon, anksiyete, yeme bozukluklarına dönüşme riski

 

Çocuklar İçin Tavsiyeler

Prof. Dr. Kavakçı, çocukların korku tepkilerini büyüklerinden öğrendiğini vurgulayarak ebeveynlere yönelik kritik önerilerde bulundu:

Sakin Kalın: Ebeveynler sakin kalırsa çocuklar olayı daha kolay atlatır.

Doğru Bilgi: Çocuklara yaşına uygun, doğru bilgiler verin, korkularını küçümsemeyin.

Maruziyeti Kısıtlayın: Televizyon veya sosyal medyadaki yıkıcı görüntülere sınırlama getirin.

Yalnız Bırakmayın: Yanında olduğunuzu hissettirin, mümkünse yalnız bırakmayın.

 

Sinir Sistemini Sakinleştirme Yolları (Mader Bengisu Bilgen)

Travma sonrası iyileşenin bedeni düzenleyerek başladığını belirten Klinik Psikolog Bilgen, yürüyüş, koşu ve bisiklete binme gibi ritmik hareketlerin toparlanmayı hızlandırdığını kaydetti. Diğer önerileri ise şunlar:

Günü yeniden yapılandırmak ve uykuyu korumak.

Güvenilir insanlarla bir arada olmak.

Duyguları konuşamıyorsanız yazarak, resim yaparak veya müzik dinleyerek ifade etmek.