CHP’li Bülbül, Vera’nın mektubunu okudu: “6 yaşındaki bir çocuk bu yaşananları hak ediyor mu?

TBMM Genel Kurulu'nda yapılan konuşmada, iktidarın adalet ve hukuk politikaları sert bir dille eleştirildi. Konuşmacı, "Devletlerin refahı parayla değil, adaletle ölçülür" sözünü hatırlatarak, bütçe görüşmelerinde sadece para konuşmanın, hukuksuzluk altında ezilen vatandaşa saygısızlık olduğunu belirtti.

Konuşmacı, eleştirilerinin temelini Avrupa Birliği Komisyonu 2025 Türkiye Raporu'na dayandırdı ve rapordan çarpıcı tespitleri Meclis kürsüsüne taşıdı:

AİHM İhlal Kararları: 2025'te Türkiye hakkında 69 ihlal kararı verildiğini ve incelenmeyi bekleyen 205 dava dosyası olduğunu belirtti.

Yargı Bağımsızlığı: Rapora göre siyasetçiler, gazeteciler ve muhaliflere yönelik tutuklamaların yargı bağımsızlığını ortadan kaldırdığı ve yargının yürütmenin kontrolü altında olduğu tespiti yapıldı.

Muhalefete 'Düşman Ceza Hukuku': Yargının, muhalefeti hedef alırken iktidar temsilcilerine karşı sessiz kaldığını ve muhalefetin payına düşenin ne yazık ki "düşman ceza hukuku" olduğunu ifade etti.

 "Dün Kapısında Adalet Aradığınız AİHM, Bugün Nasıl Çöpe Atıldı?"

Konuşmacı, geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da AİHM'e başvurduğunu hatırlatarak, AİHM'in kararlarının bugün nasıl hiçe sayıldığını sorguladı: "Dün kapısında adalet aradığınız AİHM bugün nasıl kararlarını buruşturup çöpe attığınız bir mahkemeye dönüştü?"

Uluslararası Hukuk İhlalleri: AİHM'in kararlarına rağmen Demirtaş, Yüksekdağ ve Kavala'nın tutukluluklarının uluslararası hukuka göre açıkça gayrimeşru olduğunu, bunun Anayasa'nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5., 6. ve ilk kez AKP iktidarında 3 kez ihlal kararı verilen 18. maddesine aykırı olduğunu söyledi.

 Can Atalay ve Tayfun Kahraman Meselesi: "Vicdanınız Yok mu?"

AYM kararlarına uymayı reddeden mahkemelerin hukuki güvenliği alt üst ettiğini belirten konuşmacı, özellikle Can Atalay ve Tayfun Kahraman vakalarını gündeme taşıdı:

AYM Kararına Darbe: Seçilmiş milletvekili Can Atalay'ın, AYM'nin iki kez verdiği ihlal kararına rağmen hala tutuklu olduğunu ve TBMM'nin milletvekilliğini düşürerek bu utanca ortak olduğunu belirtti.

Hakimlere Sert Eleştiri: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki üç hakimin AYM'nin tahliye kararını tanımayarak Anayasal düzene yönelik bir darbe gerçekleştirdiğini, 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ise bu darbeye çanak tuttuğunu söyledi.

Vera’nın Mektubu: Tayfun Kahraman'ın 6 yaşındaki kızı Vera’nın babasına yazdığı, "Baba her akşam eve dönmen için Allah'a dua ediyorum" yazılı mektubu okudu. Konuşmacı, mahkeme hakimlerinde vicdan olmadığını anladıklarını belirterek, iktidara "Sizin de mi hiç vicdanınız yok?" diye sordu.

 Çağrı: "Tüm Siyasi Tutsaklar Derhal Tahliye Edilmeli"

Konuşmasını, Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin bağlayıcı hükümlerini hatırlatarak tamamlayan konuşmacı, şu çağrıyı yaptı:

"Bu hukuksuzluğa son verilmeli: Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, haksız hukuku biçimde tutuklanan belediye başkanlarımız ve bürokratlar derhal tahliye edilmelidir. Can Atalay, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Selçuk Kozağaçlı ve tüm siyasi tutsaklar derhal tahliye edilmelidir."