İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Yunus Emre Enstitüsü ve 15 Temmuz Derneği’nin katkılarıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) başkenti Lefkoşa’da düzenlenen “Yakın Tarihimizde Demokrasi Mücadelesi” panelinde önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına KKTC'yi "ikinci vatanı" olarak gördüğünü belirterek başlayan Turan, 15 Kasım'daki kuruluş yıldönümünü şimdiden kutladı.

Bülent Turan, Türkiye ve KKTC arasındaki bağın gücüne dikkat çekerek, “Güçlü Türkiye’nin güçlü Kıbrıs, güçlü Kıbrıs’ın ise güçlü Türkiye demek olduğunu” vurguladı. Türk dünyası arasındaki dayanışmanın önemine değinen Turan, coğrafi avantajların birlik ve beraberliği zorunlu kıldığını ifade etti ve ABD ile İngiltere'nin tarihte savaştıktan sonra kurduğu küresel güce dönüşen sinerjiyi örnek gösterdi. Turan’a göre, 15 Temmuz hain darbe girişimi de sadece Ankara’nın veya İstanbul’un değil; Lefkoşa’nın, Kerkük’ün, Bişkek’in, tüm Türk dünyasının ortak meselesidir.

Türk siyasi tarihine "darbecilik hastalığının" 27 Mayıs 1960’ta bulaştığını belirten Turan, bu hastalığın millî egemenliği hedef aldığını söyledi. Turan, paneli sadece "yaşanan kötülükleri anlatıp ağlamak" için değil, "bir daha bu ülkede darbe pratiği olmasın diye" düzenlediklerini belirtti.

Turan’ın konuşmasında dikkat çeken temel nokta ise Türk demokrasisinin gelişim şekli oldu:

“Özet şu; Türk demokrasisi öksüz büyümüştür. Dünyanın her yerinde demokrasi hareketleri aydınlarla başlar ama maalesef ülkemizde tam tersi oldu. Üniversiteler, aydınlar, elitler hep darbenin yanında olmuş.”

Bülent Turan, "Sandık namustur, rey namustur" lafının üniversite hocalarının değil, "köydeki annelerimizin" sözü olduğunu ifade ederek, halkın "Anadolu irfanı" ile raydan çıkan treni ilk fırsatta sandıkta tekrar rayına soktuğunu vurguladı. Ayrıca, her darbenin Türkiye'yi ekonomik olarak en az on yıl geriye götürdüğünü, 1960 darbesinde kişi başı millî gelirin 585 dolardan 194 dolara kadar düştüğünü çarpıcı bir örnekle aktardı.

FETÖ ile mücadelenin devam ettiğini belirten Turan, örgütün yabancı istihbarat örgütlerinin bir aparatı olduğunu ve temellerinin eski CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek’in evinde atıldığını iddia etti.

Turan, gelinen süreçte 390 bin gözaltı ve 127 bin mahkûmiyet kararı verildiğini belirterek şunları ekledi: "Pişman olan tek bir FETÖ’cü yok ama pusuda bekleyen FETÖ’cü çok. Bu mücadele sadece kolluğun görevi değil; tüm kurumlarımızın görevidir." Turan, Cumhurbaşkanı'nın "yalnız kaldım" söyleminin önemine vurgu yaparak, her kurum amirinin bu uyarıyı dikkate alması gerektiğini ve en ufak bir gevşemede eski hataların tekrarlandığını üzülerek gördüklerini ifade etti.