Afrika-Türkiye İşbirliği Platformu Başkanı Osman Genç’ten Savunma Sanayi İş Birliği Açıklaması

Afrika-Türkiye İşbirliği Platformu Başkanı Osman Genç , Türkiye'nin Afrika'daki savunma sanayi iş birliği hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Türkiye'nin Afrika'daki savunma sanayi iş birliğini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye-Afrika ilişkileri, sağlam tarihi ve kültürel ortak değerlere dayanmaktadır. Son 20 yılda "Türkiye'nin Afrika Açılımı" politikası, sadece savunma sanayi değil, tüm alanlarda büyük bir gelişme ivmesi kazandı.

2002 yılında sadece 12 Afrika ülkesinde elçiliğimiz bulunurken, bugün bu sayı 43'e yükseldi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 'ın 30 Afrika ülkesini ziyaret etmesi de ikili diplomatik ilişkileri sağlamlaştırdı. Türkiye, 54 Afrika ülkesinin yarısıyla Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması imzaladı.

Bu anlaşmalar, savunma sanayi ihracatımızı da artırdı. Yıllık 70-75 milyar dolarlık Afrika savunma sanayi pazarında Türkiye önemli bir aktör haline geldi. Türk savunma sanayii, kısa sürede ABD, Almanya, Rusya ve Çin gibi ülkelerle rekabet edebilecek duruma geldi. 2022 yılı sonunda ihracatımız 500 milyon doları aştı.

Afrika ülkeleri, terörle mücadelede Türk savunma sanayisine başvuruyor. Bugün Türkiye, Afrika savunma sanayi pazarında hafif zırhlı araçlar, havadan keşif araçları ve İHA/SİHA sistemleri konusunda en çok tercih edilen ülke konumuna yükseldi.

Türkiye ve Somali arasında imzalanan güvenlik anlaşması ne anlama geliyor?

Somali, 1990 yılından bu yana iç savaş, terör, açlık ve kıtlık pençesinde kıvranan bir ülke. Türkiye, Somali'nin güvenliği için önemli bir rol üstleniyor.

Somali'nin güvenli bir bölge devleti olarak yeniden boy göstermesi, Kızıldeniz'in anahtarı olan bu ülkenin ayağa kalkması, Türkiye'nin yakın çevre güvenliğinin asli unsurlarından birisi olan Kızıldeniz bölge güvenliği açısından son derece önemlidir.

Türkiye gelecekte Afrika'da nasıl bir yol izlemeli?

Türkiye son 20 yıldan bu yana Afrika'da çok doğru ve akılcı bir politika yürütmektedir.

Özellikle Türk özel sektör firmalarının bölgeye girişi teşvik edilmeli, büyük tarım işletmeleri kurulması ve işletilmesi konusunda milli kuruluşların bölge ülkelerinde kalıcı ortak projeler geliştirmesi sağlanmalıdır.

Tüm bu politikaların sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından da İnsani Yardım, Kalkınma, Sağlık ve Eğitim alanlarında Afrika ülkelerine verilen karşılıksız desteklerin devamlılığı sağlanmalı, Türkçe dilinin kıtada yaygınlaşmasını temin edecek projelere destek verilmelidir.